Peygamberimi Merak Ediyorum - Özkan Öze
Kitaptan bir alıntı:
Peygamberimiz bugün yaşasaydı, dişlerini misvakla mı temizlerdi, yoksa diş fırçası mı kulanırdı?
BÜYÜK İHTİMALE sabah dişlerini fırçalarken aklına geliveren bu soruya cevap olarak sana bir iki önemli noktayı hatırlatmam gerekiyor. Sorunda, “Peygamberimiz bugün yaşasaydı. ” diyorsun. Ama Peygamberimiz bugün yaşamıyor. O artık aramızda değil. Onu ne kadar özlesek de, onun aramızda olmasına ne kadar ihtiyacımız olsa district attorney, onu görmeye, yanıbaşında oturmaya, serin sabah güleri gibi kokan eleriyle,-tıpkı Medine sokaklarında oynayan çocuklara yaptığı gibi-başlarımızı okşamasına, gecenin karanlığını aydınlatan o eşsiz
gülümsemesiyle bize gülümsemesine. ne kadar hasretsek de, Sevgili Peygamberimiz, Kâinatın Efendisi, kalbimizin en sevgilisi artık aramızda yaşamıyor. Öyleyse “Peygamberimiz bugün yaşasaydı. ” diye başlayan bir soruya verilecek bütün cevapların, “Ama Peygamberimiz bugün aramızda yaşamıyor” diye başlaması gerekir. Çünkü Peygamberimiz aramızda yaşıyor olsaydı, dünya şimdiki dünya olmazdı. Bambaşka bir dünya olurdu. Bambaşka ve şüphesiz çok daha güzel bir dünya. Yaşadığımız asır bir “sadet asrı” olurdu. Ve böyle bir dünyada, sen bu soruyu zaten sormazdın. Çünkü cevabını bilirdin!
Tıpkı hayatlarını okurken imrendiğimiz, “Ah keşke boy de orada,onlarla birlikte olsaydım!” dediğimiz sahabiler gibi, Sevgili Peygamberimizin nasıl yaşadığını, neyi nasıl yaptığını görürdün. Ve ondan gördüğün gibi yaşamaya çalışırdın. Bir de sana şunu hatırlatmam gerekir: Bilirsin, küçükler büyüklerin ayaklarına giderler. Onları ziyaret ederler. Büyükler kalkıp küçüklerin ayaklarına gitmezler. Küçüklerin, büyükleri ayaklarına çağırması hiç hoş bir davranış değildir. Öyleyse, doğru olan Peygamberimizi bugüne getirmek değil, kendimizi onun yaşadığı Sadet Asrı’na hayalen de olsa götürmek ve Sevgili Peygamberimizin neyi nasıl yaptığını, onun hayatını anlatan
kitaplardan ve onun nurlu sözleri olan hadislerden okuyup öğrenmektir. Kısaca, “Peygamberimiz bugün yaşasaydı şu işi nasıl yapardı?” yerine “Peygamberimiz şu işi nasıl yapmış?” dersek, daha doğru bir soru sormuş oluruz. Boy bu soruna “Peygamberimiz bugün yaşasaydı, şöyle yahut böyle yapardı” diye cevap veremem. Onun adına konuşamam. Hem bu tür soruların sonu gelmez. Birine cevap versen öteki çıkagelir. “Peki, maça gider miydi? Takım tutar mıydı? Tutarsa hangi takımı tutardı?” gibi. Az önce de dediğim gibi, doğru olan ve bize düşen, Peygamberimizin nasıl yaşadığını, hangi durumda ne yaptığını öğrenmektir. Peygamberimiz arkadaşlarına nasıl davranırdı? Evinde neler yapardı? Çocuklarla arası nasıldı?
Nasıl yemek yer, suyu nasıl içerdi? Namazını nasıl kılardı? Konuşurken, gülerken, uyurken, yürürken, şakalaşırken. nelere dikat ederdi?
İşte bunları öğrenmeli ve kendi küçük hayatımıza, onun bütün asırları güneşler gibi aydınlatan o muhteşem yaşayışından bir ışık, bir nur ve aydınlık katmaya çalışmalıyız. Peki boy misvak mı kulanmalıyım, yoksa diş fırçası mı?.