Terlikleri Kim Giyecek? Nerden Çıktı Bu Kardeş? Yeni bir kardeşi olan her çocuğun sorduğu bir sorudur bu. Onu sevmeli mi yoksa kıskanmalı mı. ? İşte asıl karar verilmesi gereken konu da bu… Günlerden bir gün, küçük bir kızın bir kardeşi dünyaya gelmiş. Artık çevresindeki herkes bu bebekle ilgilenmeye başlamış. Hata onu çok seven anesi bile… Yoksa artık anesi onu eskisi kadar sevmiyor muymuş? Buna çok içerleyen küçük kız pencere kenarında gördüğü bir kuş yuvası karşısında hülyalara dalarken içinden “Keşke ben de bu yuvada yavru bir kuş olsaydım…” diye geçirir geçirmez kendini o minik yuvada bulmamış mı. ? Sevimli mi sevimli, haylaz mı haylaz bir çocuğun bir çift minik terliği varmış. Ama çocuk bunları giymekten hiç mi hiç hoşlanmazmış. Anesinin her “terliklerini giy” ikazı üzerine çocuk terliklerini aramaya koyulur ama bir türlü koyduğu yeri bulamazmış. Çünkü bu terlikler sihirliymiş… Bir gün terliklerin canı sıkılmış, gezmeye çıkmış. Dere tepe gitmiş, ormandan geçerken birçok değişik hayvanla birbirinden ilginç maceralar yaşamış… Büyüyünce ne olacağına bir türlü karar veremeyen küçük bir kız varmış. Babası tuhafiyeci, anesi öğretmen, halası eczacı, teyzesi resamış. Ama o bu mesleklerini hiçbirinin kendisine uygun olduğunu düşünmüyormuş. Bir gece yatmadan önce okuduğu bir masal kitabındaki iyilik perisinden çok etkilenmiş. Ve o andan itibaren büyüyünce iyilik perisi olmaya karar vermiş. Ama nasıl? Bunun için perilik okuluna mı gitmeli yoksa sihirli bir değnek mi bulmalıymış. ?.