Sürüne Sürüne Erkek Olmak-Pınar Selek "Teslim olduğum ilk gece ağladım. Özlemden, endişeden! Ama askerlik gerçekten erkekliği pekiştiriyor. Çocukluk durumunu atıyorsun, kendine olan güvenini şey yapıyor. Silahtır milahtır, Alahtır, vatandır; Alah, Alah nidalarıyla tatbikata çıkıyorsun, Alah Alah ile taruz veriyorlar. Kendini yere atıyorsun sürünüyorsun. 20 gün sürdü tatbikatımız. 15 gün boyunca üstümüzde kar. Kalkmazdık, yatardık. Bize uyku tulumları verdiler, onların içinde yatardık. O tulumun içinde bir gün kalkacağım ama kalkamıyorum. Yırtılmıyor da. Bağırıyorum koğuş nöbetçisi uyumuş. Zaten altında yatsak, bitin abi sen orda, bitin. Orda paket banyolar kurdular, benzinli sobalarla ısınıyor. Açık olsa banyo yapacaksın. Donarsın, donmazsın. Öyle bir şey yok askerde. Dışarıda banyo yaparsın, yaptık yani daha doğrusu, arabayı devirdik, öyle derlerdi ya, yani şey yapardık banyo yapardık, hiç kesinlikle hasta falan olmazdık. Sonra koğuş nöbetçisini kaldırıncaya kadar fermuar altıma gelmiş. Döne döne fermuar altıma gelmiş. Nöbetçi geldi fermuarı açtı. Tuvalete çıktım. İndik, koğuşçuyu duvara yapıştırdım. Gebertecektim. Dedim sen niye uyuyorsun. Dövecektim, milet araya girdi. Sen burada niye duruyorsun. Biri hasta olur, bir durum olur!" Askerlik: bir "erkeklik laboratuarı". "Erkek olarak pişme"nin zorunlu durağı. Her vesileyle kanıtlanması, savunulması, teşhir edilmesi gereken erkek kimliğinin bütün boyutlarıyla sınandığı ve bilendiği bir deneyim. Pınar Selek, farklı sosyal koşulardan çok sayıda erkeğin askerlik deneyimleri hakındaki anlatımlarına dayanan araştırmasında, bu deneyimin erkek kimliğini inşa edici işlevini yorumluyor.