Nüzul Sırasına Göre Hayat Kitabı Kur’an - Mustafa İslamoğlu
Önümüz ve sonumuz, dünümüz, günümüz ve yarınımız, her işimizin başı, ortası ve sonu O'nun adıyla ve O'nun adınadır. Çünkü O "ol" dedi olduk, "olma" dese olmazdık. Çünkü gücümüzü O'ndan aldık, varlığımızı O'na borçlu olduk. Borcun borçla ödenmeyeceğini bildik ve O'na kayıtsız şartsız teslim olduk. Bildik ki, O dilemese dileyemezdik, izin vermese edip eyleyemezdik.
Hamdimiz ve senamız, özünde merhametli işinde merhametli olan, sonsuz rahmetin kaynağı olan, vahiyle insana tenezül buyuran, akleden kalplerimizi onunla doyuran, insanı en güzel kıvamda yaratan, yaratığı insana Kur'an'ı ve beyanı öğreten, sözün gücünü gücün sözünden üstün kılan, kelâmıyla söze değer katan, kalemi yaratan ve onunla öğreten âlemlerin Rabi, rahmetin eşsiz membaı, sevgi ve şefkatin mutlak kaynağı Alah'adır.
Desteğimiz ve salatımız, onun vahyini bize aldığı gibi taşıyan, o vahyi taşımakla kalmayıp model bir hayatı yaşayan, insanlığın kabul olmuş sadakası olan ve insanlığa ebedi mutluluğun aydınlık yolunu bırakan, bir ömrü vahye adayan ve hayatını canlı bir Kur'an kılan Rasululah'adır.
Varlık, Alah konuşunca var oldu. Tarih, O konuşunca başladı. Beşere ruh, O'nun dilini anlasın diye üflendi. O ruhla birlikte irade, akıl ve nutk O'nun kelâmı muhatabını bulsun diye verildi. Ve 'beşer', O'nu anlamak için 'insan' oldu.
Varlığı kelâm ile başlatan, insanın serüvenini de kelâm ile başlatı. Hak ve sorumluluk verdiği insana, hak ve sorumluluklarını nasıl kulanacağını vahiyle öğreti. Tarihin eksenine kelâmı yerleştirdi. İnsana vahiyle yol gösterdi. Hayatı inşâ etsin diye insanı dünyanın "kalfası" (halife) yaptı. Bu kalfa işini iyi yapsın diye insanı vahiyle eğiti.
Ezeli ve biricik hakikatin tüm zamanlardaki tezahürü olan islâm, aynı zamanda Alah'ın kâinatı yönetiği sistemin adıydı. Ezeli ve biricik hakikatin insanlığın son çevrimindeki tezahürü olan Kur'an vahyi ise ilâhî bir inşâ projesiydi. Hayat yol, insan yolcuydu. Yolu da yolcuyu da O yaratı. Yol haritasını belirlemek, yolu ve yolcuyu yaratanın hakıydı. Tüm ilâhî vahiyler, varlık ağacının bu soylu meyvesi var ediliş amacını gerçekleştirsin diye gönderilmişti. Ve insanlığın son çevriminde ebedi rehberlik tüm haşmetiyle Kur'an sûretinde bir kez daha göründü.