Ataları, ağa, ayan kimlikli voyvoda, serdar, müteselim,arada baba-oğul iki kuşağı vezir/paşa, son üç kuşağı kapıcıbaşı, kaymakam, belediye reisi
olan bir taşra ailesinin 170’lerden 190’lere uzanan öyküsü, eski bir beylik merkezinde saray kurup çiftlikler edinmeleri, kamusal görevler
üstlenmeleri, yerel otoriteyi nesiler boyu sürdürmeleri sadece Divriği’de yaşanmadı. Anadolu’nun, Suriye’nin, batıda Rumeli ve Balkanlar’ın kent
ve kasabalarında ayan-ı vilâyet, hanedan-ı belge, zâdegân, eşraf veya korkutucu bir nitelemeyle derebeyleri, yani varsıl ailelerin güçlü bireyleri,
devlet erkinin gevşediği 18-19. yüzyılarda temsil ve sindirme gücü kazandılar. Aynı süreçte Hacı Osman Köse Mustafa ve Veli Paşalar, bunların
sonraki kuşakları da devletle barışık, bazen çekişmeli,hata isyankâr ilişkiler yaşadılar. Bu kitapta, niceleri unutulan derebeyleri arasından Köse
Paşalara, yüzlerce belgenin tanıklığına, bir initiative kadar sözlü derleme ve görselin renkleri de katılarak tarihte yaşama şansı tanınırken, toplumsal
mazimizin de önemli bir kesiti işlendi.