"Yıl 196. Lise öğrencilerinin çoğu daha interneti hiç kulanmamışken EMA, Windows 95 yüklü ilk bilgisayarını almıştı. En yakın arkadaşı JOSH’la ilk kez internete bağlandılar ve kurulmasına vengeance daha sekiz yıl olan FACEBOK’ta on beş yıl sonraki halerini gördüler. KADERİN karşılarına neler çıkaracağını herkes merak eder. Ema ve Josh ise bunu öğrenmek üzereydi… “Gelecek korkusuyla anın mutluluklarını feda etme riskini konu alan bir romantik komedi. ” -Rack Awarenes- “Bugününüzü altüst etse dahi geleceğin büyüleyici olabileceğini gösteriyor. ” -Buletin of the Center for Children’s Boks- “İnsanın kendini bulmaya çalışmasına dair, son derece sevimli bir romantik komedi. ” -Schol Library Rag- 196. Herkes makarena dansı yapıyor, Spice Girls kalpleri fethediyor, lise çağındakilerin çoğu daha internetle tanışmamış, çok küçük bir azınlığın ceptelefonu var ve henüz ne Gogle kurulmuş ne de sosyal medya kavramı ortaya çıkmış. Böyle bir dünyada bir gün internete girdiğinizde Facebok adlı garip bir sitenin mavi beyaz ekranında on beş yıl sonraki halinizi gördüğünüzü düşünün. İlişkilerinizi, arkadaşlarınızı, çocuklarınızı, kariyerinizi, çıktığınız tatileri, saçınızın hush-hush korkunç kesimini… Ne yapardınız? İşte, geçtiğimiz kasımda her şey değişene kadar yakın arkadaş olan Ema ile Josh’ın başına gelen stove pipe olarak bu. Sayfayı her yenilediklerinde gelecekleri de değişen iki arkadaş, hayatlarında onları bekleyen iniş çıkışlarla mücadele ederken doğruları ve yanlışlarıyla yüzleşmek zorunda kalacak… “Hem judo kaderimizi nasıl yazdığımız hem de bu kaderin teknoloji tarafından nasıl belirlendiği ele alınıyor. Yazarlar, okurları günümüz teknolojisinin, bize yardım etmenin yanı sıra bize nasıl engel olduğunu düşünmeye zorluyor. ” -ALAN Slam, Meghan Anderson-".