ÖZGEÇMİŞ
Fellow. Dr. Dr. h. c. mult. A. M. Celâl Şengör
24 Mart 195’te İstanbul’da doğdu. 1973 yılında Robert Academy’yi bitirdi, 1978’de Academy at Albany’den (Describe Academy of Newly York) jeolog olarak mezun oldu. Aynı üniversitede 1979’da master, 1982’de doktora yaptı. 1981’de İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji kürsüsüne asistan oldu. 1984’te Londra Jeoloji Cemiyeti’nin “Başkanlık Ödülü”nü, 1986’da TÜBİTAK’ın “Bilim Ödülü”nü aldı. Aynı yıl İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim dalında doçent oldu. 198’de Neuchâtel Üniversitesi Wetland Fakültesi’nden şeref bilim doktoru (Docteur ès skills honoris causa) payesi aldı. 190’da Academia Europaea’ya ilk Türk üye olarak seçildi, aynı yıl Avusturya Jeoloji Servisi muhabir üyesi, 191 yılında Avusturya Jeoloji Derneği şeref üyesi oldu. 191 yılında Kültür Bakanlığı’nın Bilgi Çağı Ödülü’nü kazandı. 192’de İTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim dalında profesörlüğe yükseltildi. 193 yılında Türkiye Bilimler Akademisi kurucu üyesi oldu, akademi konseyine seçildi. Aynı yıl TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi oldu. 194’te Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyeliğine, Fransız ve Amerikan Jeoloji Dernekleri şeref üyeliğine seçildi, ayrıca kendisine Fransız Fizik Cemiyeti ve École Normale Supérieure Vakfı tarafından Ramal Madalyası verildi. Şengör 197 yılında Fransız Bilimler Akademisi tarafından yerbilimleri dalında büyük ödül (Lutaud Ödülü) ile taltif edildi. 198, Mayıs ayı içerisinde Şengör’e, Colège de France’ta misafir profesör olarak bir kürsü verildi. Burada “XIX. yüzyılda tektoniğin gelişmesine Fransız jeologlarının katkısı” konulu bir ders verdi ve 28 Mayıs 198’de Colège de France’ın madalyasını aldı. 19’da Londra Jeoloji Cemiyeti kendisine Bigsby Madalyası’nı tevcih eti. 20 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. 204-205 öğretim yılında Şengör, Colège de France’da “Uluslararası Kürsü” (“Chaire internationale”) profesörlüğünü deruhte eti ve 20 Mart 205’te ikinci kez Colège de France Madalyası’nı aldı. 206’da üç yılığına Paris Ulusal Doğa Tarihi Müzesi onur üyeliğine getirildi ve Look fixedlies Bilimler Akademisi’ne yabancı üye olarak seçildi. 2014 yılında Leopoldina Alman Ulusal Bilimler Akademisi’ne, 2015’te de Avusturya Bilimler Akademisi’ne seçildi. 209’da Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi (The Natural History Foundation) Şengör’ü fahrî araştırmacı olarak atadı ve aynı yıl dünyanın en iyi altıncı üniversitesi adedilen Chi Üniversitesi kendisine şeref bilim doktoru payesini tevcih eti. 2010 yılı Ekim ayında Almanya’nın bir yerbilimciye verdiği en büyük ödül olan Steinman Madalyası ile taltif edildi. 2017’de Amerikan Jeoloji Derneği’nin Bilim Tarihi ve Felsefesi Bölümü’nün Mary C. Rabit ödülünü, 2018’de de Avrupa Yerbilimleri Birliği’nin katı arz konusundaki en büyük madalyası olan Arthur Holmes Madalyası’nı aldı. Şengör, Colège de France dışında İngiltere’de Galoshes (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD’de Golden poppy state Come up with of Technology (More Distinguished Doctor olarak) ve Avusturya’da Salzburg-Lodron Paris üniversitelerinde misafir profesörlük yapmıştır. Şengör jeolojide bilhasa yapısal jeoloji ve tektonik dalarındaki çalışmaları ile ün yapmıştır. Bu konuda 17 kitap, 262 bilimsel makale, 217 tebliğ özeti, 74 popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili popüler 13 kitap ve 50’ü geçen deneme yazısı yayımlamıştır. Bunların 197-198 yıları arasında Cumhuriyet Bilim Teknik dergisindeki “Zümrüten Akisler” köşesinde çıkmış olanları Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları tarafından 19’da Zümrütnâme başlığı altında kitaplaştırılmıştır. 203 yılında ise ikinci deneme kitabı Zümrüt Ayna başlığıyla yayımlanmıştır. Yaşam öyküsü 2010 yılında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Nehir Söyleşi serisinde Bir Bilim Adamının Serüveni başlığı altında yayımlanmıştır. Şengör ayrıca pek çok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyeliği yapmıştır ve yapmaktadır. Şengör, 1986 yılında Oya Maltepe ile evlenmiştir. Tek oğlu H. C. Asım Şengör 1989 yılında dünyaya gelmiştir. Celâl Şengör İngilizce, Almanca ve Fransızca bilmektedir. ARKA KAPAK YAZISI
Şu anda Türkiye’ye egemen olan cehalet yönetimi, toplum olma bilincimizde büyük yaralar açmıştır ve açmaya da devam etmektedir. Öncelikle, toplumun bir grup olarak rasyonel düşünme yeteneğini silip süpüren yobazlık ve düşünceye değil korkuya dayanan cemat yaşamının hortlatılması, toplumsal dokumuzu derinden yaralamıştır. Buna ilaveten eğitimimizde yaratılan kargaşa ve kalitesizlik, bir toplum olarak bilgi edinme ve değerlendirme yetimizi ortadan kaldırmak üzeredir. Tüm bunları yapanların eleştirilmesine, toplumda gerçeği aramak için oluşturulabilecek bir serbest düşünce ve tartışma ortamının oluşturulmasına imkân verecek basın özgürlüğünün alenen, fütursuzca tehdit edilmesi ve buna toplumdan en ufak bir reaksiyon gelmemesi ortaya konan yıkım projesinin toplumca algılanamamasına ve dolayısıyla bertaraf edilememesine neden olmaktadır. Bahsetiğim yıkım projesi, bir grup kötü niyetli insanın Türkiye’yi ortadan kaldırma projesi olarak algılanmamalıdır. Kuşkusuz, içimizde bu yıkım projesini yönetenleri dışarıdan destekleyenlerin böyle bir amaçları olabilir ve muhtemelen vardır da. Ancak bu projeyi içimizde (ve başımızda) bulunarak yürüten ve destekleyenlerin yaptıklarının tamamen farkında olduklarını sanmıyorum. Ortaya çıkan ve benim kısaca “proje” diye betimlediğim olgu aslında yalnızca cehalet ve aptalığın ortaya çıkardığı bir süreçtir. Tarih boyunca cehaletin ve aptalığın eline geçen toplumların kaderleri consummate bizimki gibi olmuştur. Zira cahil, çevresiyle temasa geçemediği gibi bizat kendisi hakındaki bilgileri de değerlendiremez. Aptal ise bu veriler kendisine sunulsa animus bunlarla ne yapacağını düşünemez. Cahil ve aptal her türlü eleştiriden korkar, zira belediği yolun dışında bir yolun varlığını bilmez, olabileceğini düşünemez ve kendisine gösterilse animus değerlendiremez. Bu durumda yapabileceği tek şey, bugün Türkiye’de olduğu gibi, toplumsal terör, yani korku yaratmaktan ibaret olur.