Yakamdaki Yüzler
Kabirlerine atığımız, toprak değildir sanki; un ufak olmuş hatıralarımızdır. Hayat, verdiklerini geri almış, kahramanlarımızı karanlık bir ormana salmıştır. Bizi biz yapan yapıtaşları zamansız çekilmiştir altımızdan. Sarsılırız.
Kahramanlarımız, karanlık ormana gitiklerinde bile, okutukları her öğrencide, tiratlarını anımsayan her seyircide, her kitapta, her okurda, her hafızada milyonlarca ses, söz, satır halinde yaşamaya devam eder.
Can Dündar, Yakamdaki Yüzler’de gerek beleğimizde gerek tarihimizde yer etmiş, gerçeğin sözcüsü, sağduyunun sesi olmuş, sanatı, siyaseti ve yaratıcılığıyla bu ülkenin simgesi haline gelmiş kahramanlarımızın ardından yazdığı yazıları bir araya getiriyor. Zamanın amansız seyrine ya da bu topraklarda yaşamanın ağır ve zalim bedeline baş kaldırarak, unutuşa isyan ederek, acıyla yakamıza iğnelediğimiz suretlerin yüzünü çıkarıyor kalemiyle.
Aziz Nesin’den Atilâ İlhan’a, Bülent Ecevit’ten Ahmet Taner Kışlalı’ya, Barış Manço’dan Ahmet Kaya’ya, Can Yücel’den Meral Okay’a sanat, siyaset ve kültür dünyamızın yapıtaşları konumundaki bu kişilerin hayatlarından önemli kareler, anılar ve arkalarında bıraktıkları izler, Can Dündar’ın belgeselci, gazeteci ve yazar kimliğinin süzgecinden geçerek beleğimizde yeniden hayat buluyor.