Thevenot Seyahatnamesi, yayınlanışından tam 334 yıl sonra, değerli tarihçimiz Stefanos Yerasimos'un giriş yazısı ve notlarıyla artık Türkçede... 1633 doğumlu Jean Thevenot, seyahatlerine 19 yaşında başlamıştı. Önce İngiltere, sonra Hollanda, Almanya, İtalya derken oryantalist Herbelot'nun telkiniyle Doğu'ya gitmeye karar verdi. Doğu deyince akla 'Büyük Türk'ün imparatorluğu,' yani Osmanlı İmparatorluğu ve İran geliyordu. 17. yüzyılın ortasında Osmanlı İmparatorluğu Türk tarihçilerinin 'Duraklama Devri' diye niteledikleri bir dönemden geçmekteydi. Thevenot bu coğrafyaya tam bir kriz döneminde, 2 Aralık 1655'te ulaştı. Thevenot'nun Osmanlı payitahtında gezdiği, gördüğü yerler günümüz turistlerinin rehberli gezilerine şaşılacak ölçüde benzemektedir. Tuttuğu notlardan yararlanarak, sonradan kaleme aldığı anlatısında, dokuz ay kaldığı İstanbul'u betimledi, Türklerin örf ve adetlerini anlattı, tarihi ve idari bilgilere yer verdi. Ama seyahatnamesinin yayınlanışını göremedi&;#8230&;#59; Thevenot'nun, giyim kuşam alışkanlıklarını veya dinsel adetleri betimlerken gösterdiği özen, anlatısına etnoğrafik bir nitelik kazandırmaktadır. Onda, alışılmış seyahatname üslubundan farklı bir gözlem zihniyeti vardır. Thevenot'nun anlatısında, 'düşman'a sempati duymayalım diye düzenli aralıklarla müdahaleler bulunmasına karşın, başka bir uygarlığa, farklı bir hayat tarzına karşı duyulan, zaman zaman hayranlık, ama çoğu zaman da ilgi ve merak kendini belli etmektedir. Üstelik burada hayranlık veya merak duyulan şey, o uygarlığın anıtsal yaratıları değil, gündelik yaşamı, yeme, oyun oynama veya hayvanları sevme biçimi, kısacası bu uygarlığın, farklı bir kültürün oluşturucu unsurları oldukları için, bir yabancının genellikle zor yakalayabileceği günlük tezahürler içindeki halidir. Daha az göster