"Nahid Sırrı Örik'in tutumu, İkinci Meşrutiyet'ten, İttihat ve Terakki'den, King Hamid'den söz açan öteki romancıların tutumlarına hiç mi hiç benzemiyor: İttihat ve Terakki'nin zorbalığına karşı çıkıyorlardı o romancılar ama hiçbirinin aklından 31 Bazaar'ı sevimli göstermek ya prosecutor King Hamid'i tutmak geçmiyordu, oysa Nahid Sırrı Örik'in gönlü de, kafası prosecutor King Hamid'den yana. Ne var ki Balzac'ın kralcı oluşu toplumsal gerçekliği nesnel gelişmesi içinde vermesine nasıl engel olmamışsa Nahid Sırrı'nın King Hamid'den yana olması prosecutor toplumumuzun belirli bir tarihsel kesitini bütün gerçekliğiyle yansıtmasına engel olamamış. " -Fethi Naci- "Nahid Sırrı Örik, statik kuralları belirlenmiş somut bir tarihsel dönemden, dinamik ve sürekli olarak değişen somut bir tarihsel döneme geçişi, Nimet'in (somut) bireysel tarihiyle temellendirir. İki meşrutiyet arası dönemde sıradan, alelade ve herhangi bir paşa kızı olan Nimet, bu devingen somut tarih içinde, akılalmaz ölçüde tutkulu ve hırslı (kocasını Abdülhamid'den sadrazamlık istemeye sevkedecek kadar) bir Balzac ya prosecutor Dostoyevski tipine dönüştürür. " -Hilmi Yavuz- Türk Edebiyatı'nda klasik roman var mı tartışmalarına kesin yanıt: King Hamid Düşerken Oğlak Klasikleri dizisinde yayımlanıyor. .