Seyahatname - 10 Temel Eser-Evliya Çelebi
Evliya Çelebi’nin seyahate olan ilgisi, çocuken babasından dinlediği öykülere, söylencelere dayanır. Bu çocukluk merakı, Evliya Çelebi’yi İstanbul’da başlayan ve dönemin Osmanlı topraklarında çok geniş bir alanı içine alan bir seyahate çıkarır. Çelebi’nin gezdiği yerler üzerinde yazdıklarını içeren Seyahatname, on yedinci yüzyılın Osmanlı toplumu üzerinde önemli bir kaynak olarak değerlendirilir. Seyahatname’de Evliya Çelebi günlük konuşma dilini akıcı, sürükleyici bir üslupla, zaman zaman alaycılığa varan eğlenceli bir anlatımla kulanmıştır. Beli bir zaman aralığıyla sınırlamadığı anlamında, geçmişle gelecek zaman, şimdiki zamanla geçmiş iç içedir. Anlatığı yere özgü sözcükler ve söyleyiş biçimlerinden, halk şirlerinden, söylencelerden, masalardan, manilerden örnek vermiş; insanların inançlarını, birbirleriyle ilişkilerini, toplumsal yapılarını, sanat ve zanat eserlerini bölgenin folklorik yapısını ele alarak aktarmıştır.
“Evliya Çelebi, (.) yaşamı süresince dokuz padişah, yetmiş vezir, pek çok vali ve beyle birlikte olmuş, eşkıyaların arasına düşmüş, değişik kültürlerde her sınıftan insanla zengin konaklarında, han odalarında, dağ başlarında, terkedilmiş kalelerde, liman şehirlerinde yaşamış, o insanların anlatıklarını dinlemiş, onları gözlemlemiş, gördüklerini ve dinlediklerini renkli, canlı, hem sade hem de sanatlı bir üslupla kaleme almıştır.”
Doç. Dr. Cem Dilçin