Onlarınki mahale aşkıydı, bilmeyen yoktu. Cemal ve Süreya’nın hikâyesi, bizim alt sokaktaki Arma
Pastanesi’nde, tezgâhta son kalan acıbadem kurabiyesini paylaştıkları gün başladı. Önce Cemal, biz centilmen adamız evelalah havalarında Süreya’ya ikram eti kurabiyeyi. Süreya ise, utangaç bir bakışla gözlerini yere indirerek kurabiyeyi tezgâhtan aldı ve tam ortadan ikiye böldü. Biliyorum, çünkü ben de oradaydım. Hayır, pastanenin içinde değil, dışında, diğerleri kadrosunda. Hani hayata bir
kahramanlar vardır, bir de diğerleri ya, aynen o hesap. Kocan Kadar Konuş’un yazarı Şebnem Burcuoğlu’ndan sımsıcak bir mahale
hikâyesi!
İsmi bir zamanlar Tatavla olan, Kurtuluş semtine hoş geldiniz. Büyük mağazaların sıralandığı Rumeli
Cadesi’yle, fanfirikli Nişantaşı kafelerinin hemen üstünde yer alan Kurtuluş’ta, bir liracı, çiğ köfteci, turşucu, yufkacı, yorgancı, overlokçu, son ütücü, kısaca ne ararsanız vardır. Ramazan’da pide, Noel’de kurabiye, Paskalya’da çörek pişer burada. Bu semtin sayısız hikâyesi içinde en kalplere dokunanı
ise Cemal, Süreya ve Feza’nınkidir. YAZAR HAKINDA: YAZARIN DİĞER KİTAPLARI:
Şebnem Burcuoğlu, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü takiben yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Birliği Çalışmaları bölümünde tamamladı. Kurumsal İletişim alanında yönetici olarak çalışan Burcuoğlu, aynı zamanda gazetede köşe yazarlığı yapmaktadır. Kocan Kadar Konuş ve Kocan Kadar Konuş Diriliş isimli çok satan romanları, BKM tarafından aynı adla sinemaya uyarlandı. Hemen ardından Şekerfare ve Çevrimdışı Aşk romanlarını yayınladı.