Ruhun Özlemi Sonsuz Kuluk 18 yıl Londra’da modern dans dersleri aldıktan sonra New York’ta bir sufi merkezinde İslamiyet’le tanışan Rabia Christine Brodbeck,  “İslam diniyle tanışmadan önce hayatımın bir amacı, bir gayesi yoktu. Duanın özü, ibadetlerin iç zenginliği ve zikrin bereketi sayesinde tüm hayatım tükenmez bir zenginliğe kavuştu. Her gün ibadet yoluyla Yaratıcıya yönelirken keşfetiğim en büyük hikmet şuydu, içimizde ilahi bir cemal hazinesi var” diyor. Rabia Brodbeck, “Sonsuz Kuluk” kitabında namaz, oruç, hac ve zekâtın ruhundaki manalara ayna tutuyor ve bizleri varlığımızın derinliklerinde Alah’a duyduğumuz iştiyakı ibadetler yoluyla keşfe çağırıyor. İbadetler olmazsa müminin hayatının temelsiz, duvarsız, penceresiz ve çatısız bir eve döneceğini, ibadetsiz hayatın değerini ve anlamını yitireceğini söylüyor.   Rabia Brodbeck bizler gibi İslam’ın içine doğmadı. O İslam’la bir arayışın sonunda tanıştı. O ana kadar ruhu imandan ve amelden uzak olmanın ıstırabını sonuna kadar tatı. Namazsızlığın boşluğunu, oruçsuz hayatın anlamsızlığını, zekatan uzak olmanın merhameten de uzaklaştırdığını bizat tecrübe eti. Ve bunlarla tanıştığında çölde su bulmuş bir yolcu, yılardır aradığı hazineye kavuşmuş bir define arayıcısı gibiydi. İslam’la tanışana dek ruhu hep Alah’a kuluk etmenin özlemiyle yanıp tutuştu. Ancak namaza, oruca, zekata, haca kavuştuğunda bu özlem son buldu. İbadetlerini süsleyen gözyaşlarını, kuluk arzusunu, Rabine olan iştiyakını bizlerle paylaşmak için “Sonsuz Kuluk” kitabını yazdı. Kitapta Brodbeck, “ol mahiler ki derya içredirler derya bilmezler” misali, elimizdeki bu kuluk hazinesine karşı ne kadar gafil olduğumuzu bize göstermeye çalışıyor. Brodbeck, kitabında bizlerle birlikte kainataki her bir varlığın Yaratıcıya boyun eğdiğini anlatıyor. Bunu hisetiğimizde ibadetlerin bir rutin olmaktan çıkıp sevgi gösterisine dönüşeceğini ve anlam kazanacağını söylüyor. “Gözyaşı olmaksızın edilen ibadetler kurudur. Titremeden yapılan kuluk mekaniktir. Heyecan, hayranlık, hayret olmadan yapılan ibadet ölüdür. ” diyor. Bir mühtedinin ihlas ve samimiyet hisleriyle kaleme alınmış olan bu kitabı okuduktan sonra sizler de ilahi yasayı bir külfet değil rahmet olarak görmeye başlayacaksınız.