Olma sanatını öğrenmedeki en önemli adım, yüksek bilinç kapasitemizi ve zihin söz konusu olduğunda eleştirel ve sorgulayıcı düşünme yetimizi güçlendirmektir. Bu esasen zekâ, eğitim veya yaş meselesi değil,karakter meselesidir, özelikle de insanın önceden başardığı, her nevi putan ve akıldışı otoriteden şahsen bağımsız kalması meselesidir. Büyük çaplı bu bağımsızlık nasıl kazanılacak? Burada bir tek şunu söyleyebiliriz: İnsan bir kez itatkâr olmamanın (burada kastım içsel itatsizlik, yoksa ila düpedüz küstah ve dogmatik bir itatsizlik değil) hayati öneminin bilincine varınca, itatin küçük işaretlerine karşı çok duyarlı hale gelir, itati haklı çıkaran usalaştırmayı sorgular, cesaret gösterir ve hayati önemiyle birlikte sorunu bir kez kavradığında, sorunlara kendi başına birçok çözüm bulabileceğini keşfeder.