İncelemekte olduğunuz kitabın sofistike bir yemek tarifleri kitabı olduğunu mu düşündünüz bir an? Malesef değil. Aslına bakacak olursanız bu iştah açıcı derleme, usal beslenme ve bedensel beslenme arasındaki benzeşimden yola çıkarak düşünceyi bir yemek gibi işleme, hazırlama, pişirme ve sunma amacı güden felsefi bir mönüdür. Her ikisi de insanlığın en eski faliyetleri arasında yer alan felsefe yapmak ve yemek pişirmek eylemleri arasındaki ilintinin, birinci eylem ile ikinci eylemi ifa eden bireylerin arasındaki cinsiyet farklılığı yüzünden genelikle çok farklı olduğu düşünülmüştür. Özünde tam bir dişil mekân olan mutfak ile eril niteliğini hiçbir zaman kaybetmemiş olan felsefeden bahsediyoruz. Ama " Bir kitabı yalayıp yutmak, bir olguyu hazmetmek, Latince gevelemek, bilgiye susamak" gibi sayısız kulanımın da yinelenmiş olduğu üzere, bilmek ve yemek yemek eylemleri aynı hamurdan yoğurulmuş olup aynı anenin çocuklarıdır esasında. Esprili içerikleri ve keyif veren yapılarıyla kitabın içeriğinde kulanılmak üzere seçilmiş sözcükler, okuyucuya gastronomik felsefeye ait deneysel bir mekânın ya da başka bir deyişle yiyecek ve düşünce boyutlarının bir defaya mahsus olsa da bir araya getirildiği felsefe mutfağının kapılarını aralar. Okuyucular Kant ve Kierkegard eşliğinde Eflatun ile beraber zeytin ve kuru incir atıştırırken, bir anda Sartre'ın müdavimi olduğu Paris'in Rive Gauche bölgesindeki restoranlarda kendilerini Witgenstein ile patates soyarken buluverirler. Bu süreçte düşüncelerin tadına daha iyi varma ve sofradaki simyanın büyüsünü daha iyi kavrayabilme fırsatını yakalamış olurlar. YAZAR HAKINDA Francesca Rigoti 1951’de Milano’da doğdu. Halen Lugano Üniversitesi’nde politik öğretiler üzerine ders veriyor. Yayımlanmış yapıtları: Metafore dela politica (1989), L’onore degli onesti (198), Il filo del pensiero (201), La filosofia dele picole cose (204).