Kuralar Kitabı - Merthan Demir
Kuralar Kitabı - Merthan Demir KURAL 273: Yaralarının olması değil, birilerinin o yaralarına merhem olmaması acıtır canını. Eğer sadece varlığı ile yaralarının acısını unuturan birileri varsa hâlâ hayatında henüz kaybetmiş sayılmazsın. Öyleyse kaybetmemeye çalış! KURAL 70: Ümitli olmak lazım. “Her gün güzel olacak,” diye değil de, “Bir gün güzel olacak,” diye beklemek lazım. Rakamlar hiçbir zaman gözünü yanıltmasın. Küçümsediğin ‘bir’ saniyede ölüm ile yaşam defalarca mekik dokuyor. Bir günde kaç kere hayata dönebileceğini düşün! Ümitli ol! O bir gününün, hayatını istediğin yönde değiştirmesi dileğiyle… Merthan Demir’in ilk kitabı olan Kuralar Kitabı – Hayatınıza Yön Verecek Kuralar 2017 yılında Haziran ayında Yakamoz Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Yayımlandığı ilk günden beri çok satanlar listesinde en üst sıralarda yer almaktadır. Kitapta toplamda numaralarla belirtilmiş 30 kural bulunmaktadır. Aşağı yukarı yılın her bir gününe yetecek kadar kural listelenmiştir. Böylece her bir gün bir kurulu uygulamaya koyarak hayatınızda büyük ölçüde farklılıklar yaratabilirsiniz. Kitapta madeler halinde yazılmış bir ‘hayata yön verecek kuralar’ listesi bulunmaktadır. Böylece okurken hoşunuza gidenleri işaretleyebilir, sonrasında da bunları hayatınızda gerçekleştirmeye çalışabilirsiniz. Normalde kuralar herkes için korkutucu ve sıkıcıdır. Günlük hayatımızda çoğu zaman bize dayatılan kuralardan kaçmak isteriz. Ancak Merthan Demir’in yazdığı Kuralar Kitabı, kuralar konusundaki bu algımızı alt üst ediyor. Bize yeni bir bakış açısı sunmakla kalmayıp hayatımızda severek uygulayacağımız 30 kural sunuyor. Uygulandığında hayatınızı güzeleştirecek bu 30 kural aynı zamanda hayatınızı kolaylaştıracak, olaylara, kişilere, ilişkilere olan bakış açınızı yeniden şekilendirecektir. Kitap günlük hayata hayatınıza yön verecek ve onu kolaylaştıracak 30 kuraldan oluşmaktadır. Merthan Demir’in kendine özgü yorumu ve ifade ediş tarzıyla dile getirdiği bu 30 kuralı okuduğunuzda yazara hak verecek, bir yandan kuralarla ifade edilenlerin doğruluğuna hak verecek bir yandan gülümseyeceksiniz. 192 sayfadan oluşan kitabın son 5 sayfası kitaptaki kuralara ek olarak kendi kuralarını yazmak isteyeler için boş bırakılmıştır. Böylece kitapta altını çizdiğiniz, “hayatınıza yön verecek kuralar”a ek olarak sizin için önemli, hayatınızı şekilendirmenizde yardımcı olacak kendi kuralarınızı da saklayabilirsiniz. Kitabı okuduğunuzda burada yer alan kuraların ne kadar gerçekçi ve uyguladığınızda hayatınızı kolaylaştıracak ve güzeleştirecek cinsten kuralar olduğunu göreceksiniz. Mesela, “Hiçbir haykırış gönlü sağır birine ulaşacak kadar yüksek değildir. Ne kadar bağırırsan o kadar yorulursun. Kendini yorma!”. “Gönlü sağır” nasıl da içi dolu bir laf, hani kendini harap edersin de karşında bir duvar, bir kütük varmış gibi hisedersin ya! Yorulma boşuna anlamaz o, yol ver gitsin! Eğer hâlâ bir kadına ane diyecek kadar şanslıysan, o kadının söylediklerini iyi dinle! "Yapma" dediklerini yapma, "gitme" dediği yere gitme ve "uzak dur" dediği insanlardan kaç! Çünkü aneler genelde yanılmaz. “Binlerce insanın düştüğü hataya düşme sakın! Sevdiklerinin değerini kaybetmeden önce bil!Kaybetmeden önce sev onları, kaybetmeden önce sarıl. Hayatın senaryosu hiç beli değil, erteleme!”. Kaybetiklerimizin ardından söylenen “keşke”ler kadar kötüsü yok, hangimizin ne zaman gideceği beli değilken, sevdiklerimize kıymet göstermeyi ertelememeli. Üç çekmece vardır önünde. Aradığını bulmak için ilkini açarsın, bulamazsın. İkincisini açarsın, bulamazsın. Sonuncusunu açar, bulursun ve "Keşke ilk bunu açsaydım," dersin. Ama öyle değildir işte. Her şeyin bir vakti vardır ve her şey olmak için vaktini bekler. Keşke deme! Çünkü bütün keşkeler boşadır. O çekmecelerin hepsini açman gerekiyordu ve açtın, bu kadar! “En küçük yalan bile güven dağını yıkabilecek güce sahiptir. Bugün küçük yalanlar söyleyen, yarın büyük yalanlar söyleyebilir. Yalan zehirli bir yılandır. Kendinden olabildiğince uzak tut!”. Şu sözü ufak tefek yalanları afetiğim ve çok daha büyükleriyle sınandığım zamanlardan önce kulağıma küpe yapsaydım iyiydi! Yalanın küçüğü büyüğü yok, afı da yok, yalancıyı gördün mü arkana bakmadan uzayacaksın! .