Kırlangıç Çığlığı - Ahmet Ümit
Kırlangıç Çığlığı – Ahmet Ümit Acıyı gördüm. Gözlerinin ortasında bir çiçek gibi büyüyen irisin önce ağır ağır büzülmesini, ardından çığlık gibi ansızın patlamasını gördüm. Titreyen dudaklar, bal mumuna dönüşen yüzleri, çöken yanakları, irileşen elmacık kemiklerini, birer mağara gibi derinleşen göz çukurlarını, kurumuş ağızların içinde pelteleşen dileri gördüm. Anladım ki benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır. Çığlık değil, ürperiş değil, evet, nereden geldiğini bilmediğim o vahşi iniltiyi kalbimin derinliklerinde duydum. Soluksuz kaldım, boğazım kupkuru, alnım ateşler içinde, tuhaf bir hülyaya kapılmışım gibi sürüklendim o dipsiz boşlukta. Hayatın en karanlık sırıyla yüzleştim. Karanlığın her aşamasından geçtim, akan kanın sesini duydum, ölümün serinliğini damarlarımda hisetim. Geçmişin kamburunu çoktan söküp atım sırtımdan. İnsanın insanı öldürdüğü o ilk ânı gördüm, katilin zafer haykırışını, kurbanın korku çığlığını işitim. Her an uyanmaya hazır o muhteşem dürtüyü bastırmak, insanlığın en masum haline, en saf doğasına dönmemek için yılarca ihanet etim kendime. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım. Neredeyse başaracaktım ama bırakmadılar, benim adıma onlar öldürmeye başladılar. İşte bu yüzden geri döndüm. Yazar Hakında: 1960 yılında Gaziantep'te doğan Ahmet Ümit, romanlarıyla Türk edebiyatı raflarında başı çeken yazarlar arasında yer alıyor. Polisiye türünde romanları ve hikayeleri ile okuyucuyu etkileyen Ahmet Ümit şair kimliği ile de beğeni topluyor. Masal kitapları ile çocuk okurlarına da hitap eden yazar, deneme alanında da eserler veriyor. Ahmet Ümit kitapları yalın dili, akıcı kurgusu ve merak uyandıran olay örgüsü ile ülkemizde çok satanlar listelerinde ön sıralarda yerini alıyor. İlk şirlerini eğitim almak için gitiği Rusya'da kaleme alan yazar, şirlerinde ülke hasreti, hayata tutunma hisi ve eşine duyduğu aşkı başarılı bir şekilde işliyor. Ahmet Ümit, "Sokağın Zulası" isimli şir kitabının yayınlandığı 1989 yılından sonraki sonraki dönemlerde ise polisiye türünde romanları ve hikayeleri ile öne çıkıyor. Yazarın aynı zamanda ikinci kitabı olan Çıplak Ayaklıydı Gece, ilk öykü kitabı oluyor. Yazar, "Çıplak Ayaklıydı Gece" isimli hikayesi ile polisiye türüne adım atıyor. Ayrıca bu dönemde yazdığı inceleme yazıları ile dünyaca ünlü polisiye yazarların tanıtımını da yapıyor. Yazarın ilk hikayesi olan ve 192 yılında yayınlanan Çıplak Ayaklıydı Gece'den sonra, 19 yılında Agatha'nın Anahtarı isimli öykü yayımlanıyor. Ahmet Ümit'in aynı zamanda bir çok romanında da kulandığı Başkomiser Nevzat karakterinin üzerine kurgulanan hikayeleri oldukça beğeni kazanıyor. 205 yılında yayınlanan "Çiçekçinin Ölümü" ve 201 yılında yayınlanan "Davulcu Davut'u Kim Öldürdü" isimli hikayeler Başkomiser Nevzat serisinde ilk akla gelen hikayeler oluyor. Ahmet Ümit, öyküler dışında deneme ve masal türünde de eserler veriyor. 207 yılında "İnsan Ruhunun Hatırası" isimli denemesi yayınlanıyor. Çocuk okurlarını da unutmayan yazar "Masal Masal İçinde", "Ninata'nın Bileziği" ve "Olmayan Ülke" isimli masaları ile de raflarda yerini alıyor. Yazarın kendisini asıl üne kavuşturan romanları, polisiye türünde akla gelen ilk kitaplar arasına yerleşiyor. Ahmet Ümit, dili, sade anlatımı ve kurgusu ile okurlarını adeta romanlarının içine çekiyor. Kar Kokusu, Patasana, Bir Ses Böler Geceyi, Kavim, Kukla, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Bab-ı Esrar, Beyoğlu Rapsodisi, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi gibi romanları olay örgüsü ve okuyucuya geçirdiği heyecanı ile akılarda yer ediyor. Sis ve Gece adlı roman Yunancaya çevrilerek, Ahmet Ümit'in edebiyatını yurt dışına da taşıyor. Üstelik, Sis ve Gece, polisiye roman türünde başka bir dile çevrilen ilk roman olma özeliği gösteriyor. Ahmet Ümit son dönemlerde romanlarında tarihi gerçeklikleri de kurguya katmaktan çekinmiyor. Böylece hem okuyucuların heyecanını artırıyor hem de bilindik bazı tarihi gerçeklikleri sürükleyici ve öngörülemez bir biçimde polisiye olaylarla tekrar işliyor. Polisiye türünü tarihi olaylarla biçimlendiren İstanbul Hatırası ve Sultanı Öldürmek isimli kitapları, uzun yılardır Türk edebiyatı raflarının en önlerinde yerini koruyor. 1960 yılında doğan Ahmet Ümit, kurgusu ve anlatımı ile Türk Edebiyatı'na farklı bir soluk getiriyor. Polisiye türünde romanları ile üne kavuşan yazar, şir, masal, deneme ve öykü dalındaki eserleri ile de okuyucuların beğenisini kazanıyor. Son yılarda tarihi olayları romanlarının kurgusuna dahil ederek okuyucunun heyecanını artıran yazar, yalın dili ve sürükleyici olay örgüsü ile soluksuz okunan eserler sunuyor. Hikayelerinde ve romanlarının bir çoğunda kulandığı Başkomiser Nevzat karakteri ile adeta bütünleşen Ahmet Ümit, kitapları ile Türk Edebiyatı raflarının en başlarında yer almaya devam ediyor. .