1984 yılında ani bir gece baskınıyla halkımızın gündemine girdi PK. O gecenin dehşetini iliklerinde hisedenler, bin yıldır bölgede yaşayan Kürt halkının başına gelen en büyük felaketin ilk kurbanları olduklarını bilmiyorlardı. Kürtlerin haklarını savunmak idiasıyla ortaya çıkan bu örgüt, 3 yıldır bölge insanına acı üstüne acı yaşatı. Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden halkı katleti, gençleri kandırarak dağlara çıkardı, evleri, okuları, camileri, hastaneleri yaktı, bölgenin kalkınması için yapılan yatırımları engeledi, kısacası bir halkın geleceğine ipotek koydu ve devletin çözüm çabalarını hiçe sayarak gerçek yüzünü tekrar tekrar gösterdi. Çözüm Süreci esnasında Ağrı Valiliği görevinde bulunan, terör örgütüne karşı cidi tedbirler alırken bölge insanıyla kurduğu samimi ilişki ile gönüleri kazanan Musa Işın birinci elden gözlemleriyle bu çetrefil meselenin kodlarını çözüyor ve çıkışın nerede olabileceğini anlatıyor. “Bu kitabı okuduğunuzda PK’nın Kürtleri temsil etmediğini, aksine, en büyük kötülükleri Kürtlere yaptığını göreceksiniz. PK terör örgütünün, bırakın Kürtleri temsil etmeyi, Kürtlerin hasmı olduğunu göreceksiniz. Çünkü PK, Kürtlerin inançlarını, ailelerini, çocuklarını, canlarını ve malarını hedef almaktadır. Kürtlerin dokunulmaz gördüğü bütün kutsal değerlerine düşmanca davranmakta, onları tahrip etmeye çalışmaktadır. Sizin içinizden biri ve bölgede 9 yıl kaymakamlık ve valilik yapmış bir idareci olarak Kürt kardeşlerime diyorum ki: “Sizler madi ve manevi mefahiri, hasletleri yüksek bir halksınız. Siz terörle birlikte anılmayı hak etmiyorsunuz. PK gölgesini, üzerinizden atmak hususunda en büyük gayret size düşmektedir. Çünkü bunu ancak siz başarabilirsiniz. PK’nın geleceğinizi çalmasına, mefahirlerinizi kirletmesine, sizi rehin almasına izin vermemelisiniz. ”
Musa Işın.