İzmir Ermenileri sahiden yaşadılar mı? Ege’nin yeryüzünde bir ceneti andıran bu kıyılarında var oldular, nefes aldılar, yürüdüler, konuştular,
doğdular ve öldüler mi? Türkiye’nin en büyük ve en özel şehirlerinden biri olan İzmir’de ve çevresinde yüzyılarca süren yaşantılarından geriye
kalan neredeyse hiç düzeyindeki izlere bakılırsa, bu sorulara “Evet, yaşadılar, vardılar!” cevabını vermek hiç de kolay değil. Bir avuç iyi
niyetli araştırmacı hariç, Türkiye’de yazılan İzmir tarihçelerine bakarsak da durum aynı. Pek çok Türkçe kaynağa göre, onlar adeta 192 izmir
Yangını’nın sorumluları olmaktan başka hiçbir rol oynamadılar kentlerinin tarihinde. Yoklardı, sonra bir gün mahalelerini ateşe verdiler ve
gemilere binip gitiler!
İzmir Ermenileri kitabı, bu güzel şehrin ve çevresindeki bazı yerleşim yerlerinin tarihine özelikle Ermenilerin orada nasıl yaşadığı çerçevesinden,
yoğunluklu olarak Ermenice kaynaklardan yararlanarak bakan yazıları bir araya getiriyor. Ermenilerin kenteki yerine; kilise, okul, hastane, matba,
basın gibi kurumlarına; mimarilerine, sanatlarına, ticareteki yerlerine, komşu topluluklarla ilişkilerine ve hata giyim kuşamlarına, çok sayıda
fotoğrafın da yardımıyla bakarak, İzmirli kimliğini taşımanın nasıl bir hal olduğunu tahayül edebilmemizi kolaylaştırmayı, böylece başta bu kitaba
konu olan insanların günümüz İzmir’inde yaşayan hemşerileri olmak üzere, kentin tarihine ilgi duyanlar için bazı temel kaynak ve tartışmaları aşina
kılmayı hedefliyor.
Kentler, doğaları gereği, birbirine hem benzeyen hem benzemeyen, ancak her halde ortak yaşam alanlarını ve ortak bir kültürü paylaşan insanları bir
araya getiren mekânlardır. Geçmişte bir arada yaşamaya dair fırsatları ıskalamış olabiliriz, ancak bu, geçmişe bakıp kimi sonuçlar çıkarmamıza hiçbir
zaman engel değil. İzmir Ermenileri, bu açıdan son derece değerli bir kaynak. İzmir’in dününü ve bugününü daha iyi anlamak için…