İslam Siyaset Düşüncesi-Niyazi Kahveci İslam alimlerine göre, din, İslam ve şeriat aynı anlama gelerek, gidilen doğru yol, itat ve nihai olarak selamet demektir. Din, kişinin dünyevi alan içinde her türlü aksiyonda Alah'la arasındaki ilişki boyutudur. Din sadece ve halisen Alah için yapılandır. Her filin bu yönü dindir. Herhangi bir dış faktör ve amaç o fili dini olmaktan çıkarmaktadır. Din olarak İslam doğru ve güzeli ifade eden normlar manzumesidir. Şeriat ise bu normların şekilenmesidir. Dolayısıyla İslam sabit, şeriat ise değişkendir. Çünkü şeriat tarih ve mekân içerisinde İslam dininin yansıması ve formlaşmasıdır. Bu nedenle İslam'da değil ama şeriata reform olabilmektedir. Nitekim ulema İslam tabiri varken, Kur'an'da sadece bir ayete zikredilen şeriat kelimesini terimleştirmiştir. Alimlerin, üzerinde vurgu yaptığı siyasi nitelikteki ilkelerden en önemlisi, adalete dayalı hukukun üstünlüğü ve siyasi iktidar kaynağının halkın olduğudur. İktidarı ilgilendiren biçimsel olmasa da kuralsal olarak, hâkimiyet, itat, iktidarın kötüye kulanılmasını önleyecek taklit etme gibi siyasi meseleleri evrensel ve kıyamete kadar geçerli olabilecek şekilde normsal olarak temas etmiştir. Bu nedenle İslam alimleri için önemli olan husus, yöneticinin iktidara gelişinin biçimseliği değil, iktidarını bu normlara uygun olarak nasıl kulandığıdır.