Nevşin Mengü’den zülfiyâre dokunan bir kitap.İlk kitap. Bu kitabın yazarını televizyon ekranından tanıyoruz daha çok. Sözünü sakınmayan, dobra dobra konuşan, gazetecilik geleneğinin hakını vermeye çalışan biriydi Mengü. Burada, bu kitapta da aslında tüm bunları beraber yapıyor:Sözünü sakınmıyor,kitapta bahsetiği insanların çoğuyla ve okuyucusuyla dobra dobra konuşuyor, gazetecilik geleneğinin hakını vermeye çalışıyor.209 yılında, genç bir muhabir İran’a giderse neler olur? Dahası, 209 yılında genç bir muhabir olan Nevşin Mengü İran’a giderse neler olur? Gazetecilik yapar ve bir yandan gördüklerini, hisetiklerini, yaşadıklarını kaydeder.Ortaya bu “anlatı” çıkar böylelikle.İnsanın Düşünmekten Canı Yanar mı? hasas zamanların kitabı. Hasas zamanları adeta sıradanlaştırmış bir ülkenin gazetecisinden, komşu ülkeye bakan bir ilk kitap. “İyiler yine kaybeti sonuçta İran’da. Hep öyle olmuyor mu son dönemlerde buralarda.”