Her Şeyden Çok Ağzını Severdim
Küçüken gardırobun arkasındaki sığınağıma girmiş, elimde babamın tabancası, tetiği çekememiştim. O köşede, orada, duvarın kenarıyla, açılınca sığınağa kapı olan gardırop kapağının kesiştiği yerde oluşan o büyük yalnızlıkta büzülmüş, uzak, yalnız, gizlenmiş, kendimi dünyadan koruyordum, dahası tuzağımı kuruyordum dünyaya. "
Yabanıl ve hırçın bir kız çocuğu, kıvırcık saçlı, koyu tenli, çingeneyi andırıyor. Aşırı, bastırılamaz bir baba sevgisi, neşe, şefkat, tutku. Ölüme karşı içgüdüsel bir çekim, acı ve çelişki dolu bir yaşam bağı. Genç kızlığın başlangıcında ortaya çıkan hastalık, kişisel bir iç savaş, dünyayla, varoluşla, aneyle, ulaşılmaz güzelikle hesaplaşma. o güzel yüzle, öpmeyi bilmeyen o ağızla hesaplaşma. Yıların, anıların, beleğin değişkenliğinde düş ve gerçek. Özyaşam kesitleri. Bilinçli ve acı dolu, kadınca bir deneyimin romanı: Tutkulu ve berak. Bilinçli ve acı dolu, kadınca bir deneyimin romanı: Tutkulu ve berak. (Arka Kapak).