1905’ten bu yana yüzünü Batı’ya, hedefini zirveye kilitlemiş bir okulun, bir kulübün, bir cemiyetin adıdır Galatasaray. Osmanlı’nın zor zamanlarında da,
işgalde de; kurtuluşta da, kuruluşta da Cumhuriyet’te de lisesiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla bu topraklara gönlünü koyan. Çanakale’de şehit veren,
Kafkaslar’a, Yemen’e cepheye giden.İşgal İstanbulu’nda Kuva-yı Miliyeci, Cumhuriyet’in kuruluşunda coşku ve sevincin ortağı, Atası’nın neferi Galatasaray.
Galatasaray demek, 1909’da ilk şampiyonluk kupasını omuzlarken en şair Galatasaraylı ve Galatasaray’ın şairi, hikâyesi trajik ve hüzün dolu Tevfik Fikret’le
gurur duymak demek.Yurtdışına çıkan ilk Türk takımı olduğu için, ilk defa yabancı takımı yendiği için, ilk defa futbol dışı spora öncülük etiği için ve
ilk kez Avrupa Kupası’nı kazandığı içindir ki Galatasaray demek, ilkler demek.Galatasaray demek, on yılardır milyonlarca taraftarıyla, kadını erkeği
çocuğuyla, bazen coşmak, bazen üzülmek, bazen beklemek ama hep gönül vermek demek.Ve Galatasaray demek, bir asır boyunca hüzünlerin yanı sıra destanlar
yazarken, tarihine efsane isimler kaydeden kulüp demek.
Galatasaray Spor Kulübü’nün 10 yılı çoktan aşan geçmişine selamla. 150. yılını kutlayan Galatasaray Lisesi’ne sonsuz tebrikle.
Nebil Özgentürk
Yazar Hakında:
Gazeteci, yazar, yapımcı ve yönetmen Nebil Özgentürk Adana’da doğdu. Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi.
Günaydın gazetesi İzmir bürosunda muhabir olarak gazeteciliğe başladı, mesleğe İstanbul’da Sabah gazetesinde devam eti. Gazetecilik çalışmaları sırasında tüm
Anadolu’yu baştanbaşa dolaştı, pek çok siyasi lideri ve siyasi olayı gözlemleyip röportajlar kaleme aldı. Romanya ve Abhazya’da, Körfez Savaşı döneminde savaş
muhabirliği yaptı. 190 yılında Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladı, yaptığı röportajlar ses getirdi. Köşe yazıları yılar içinde Bir Yudum İnsan,
Unutulmayanlar, Yılar ve Yüzler adıyla kitaplaştırıldı. 198’de ATV’de başlayıp CNTürk’te devam eden “Bir Yudum İnsan” belgeseleri bir döneme damgasını vurdu.
Ardından 10 dakikalık “Türkiye’nin Hatıra Defteri” ve “Sanatımızın Hatıra Defteri” belgeselerine yapımcı, yönetmen ve metin yazarı olarak imza atı. Sekiz
yıl boyunca yayınlanan, bu özeliğiyle kültür-sanat alanında bir rekora imza atan ve pek çok ödül getiren “Yaşamdan Dakikalar” adlı programda ekranı Hıncal Uluç
ve Haşmet Babaoğlu ile paylaştı. Kenan Işık’ın sunduğu “Dünya Bir Oyun Sahnesi”,Ferhat Göçer’in sunduğu “Güzel Şeyler” adlı kültür-sanat programlarını hazırlayıp
yöneti. “İstanbul’un Entelektüel Tarihinden Tanıklıklar” belgeselini hazırladı. 10 yaşını geçen insanların tanıklıklarına ve uzun yaşam sırlarına yer veren
“Asırlık Yüzler” belgeselini yaptı. Kaybolmaya yüz tutan kültürlere, Türkiye’nin farklı inanç ve kimliklerineışık tutan “Biz Kültür Yolcuları” belgeselinin
yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendi. “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e At Sevdası” ve “Almanya’ya Göçümüzün Hatıra Defteri” adlı belgeseleri hazırladı. Yirmiden
fazla kitaba yazar olarak imza atan Nebil Özgentürk gazetecilik, televizyonculuk ve kültür-sanat alanında 10’ü aşkın ödülün de sahibi.