1 - Dönüsüm Bir sabah tedirgin düslerden uyanan Gregor Samsa, devcileyin bir böcege dönüsmüs buldu kendini. Bir zirh gibi sertlesmis sirtinin züerinde yatiyor, basini biraz kaldirinca yay biçiminde kati bölmelere ayrilip bir kümbet yapmis kahverengi karnini görüyordu; bu karnin tepesinde yorgan, ehr an kayip tümüyle yere düsmeye ahzir, ancak zar zor tutunabilmeketydi. Vücudunun kalan bölümüne oranla acinacak kadar ciliz bir sürü bacakçik, ne yapacaklarini sasirmis, gözlerinin önünde araliksiz çakip sönüyordu. "Bana da ne oldu böyle?" diye düsündü Gregor Samsa. Hayir! Düs falan degildi. Odasi, biraz fazla küçük olmakla beraber tastaman bir insan odasiydi ve enikonu asinasi bulundugu dört duvar arasinda sessiz sakin duruyordu. Ambalajlarindan çiakrilmis kumas örneklerinden bir koleksiyonun yayildigi masanin üzerine Samsa bir firmanin pazarlamaciligini yapiyordu. KIsa süre önce resimli bir dergiden kesip altin yaldizli sirin bir çerçeveye geçirdigi bir resim asilmisti. Basinda kürk sapka, boynunda yilan biçimindeki uzun kürk atkiyla dimdik oturmus bir kadin, kollarinin dirsekten asagi bölümlerinin içinde kayboldugu agir bir mansonu yukari kaldirarak seyircilere dogru uzatmisti resimde. 2 -Aforizmalar Bu kitapta “Günah, istirap, umut ve dogru yol üzerine aforizmalar” ve “O: 1920 günlügünden aforizmalar” basliklariyla iki ayri bölümde yayinlanan aforizmalari Franz Kafka, Ekim 1917 ile Subat 1920 arasinda, kisa süre iki yaraticilik döneminde yazmistir. O tarihlerde Kafka'nin iç dünyasi büyük yikimlarla karsi karsiya idi. Vereme yakalandigini daha yeni ögrenmis, uzatmali nisanlisi Felice Bauer'den ayrilmis, 1908'den 1922'ye kadar çalistigi Isçi Kaza Sigortasi Sirketi'nden hastalandigindan ötürü uzun süreli bir izin almis ve ‘tek ogullarinin' ailesine, ne evliligini ne de ünlü bir yazar olarak kabul edildigini görme mutlulugunu tattiramayacagini artik kabullenmisti. 3 -Milena'ya Mektuplar Milena'ya Mektuplar; çeviriler ile baslayan, yaklasik 2 yil sürecek mektuplasmalarla örülen ve sonunda kangren haline gelecek bir askin hikayesidir. Franz Kafka, Prag'da tanistigi gazeteci Milena Jesenska'dan hikayelerini Çekçe'ye çevirmesini ister. Çevirilerdeki ustalik ve içtenlikten etkilenen Kafka, 1920 Nisan'inda Milena'ya bir mektup yollar. Mektuplasmalar, zamanla yogun bir aska dönüsür. Ne var ki, zihinsel bir yolculuk olarak yasanan bu ask zamanla Kafka'nin ruhunda derin yaralar açacaktir... ‘'Sizi özledigimi söylesem yalan olur, bu olup olabilecek en eksiksiz, en aci verici büyü. Buradasiniz, tipki benim gibi, hatta benden de fazla, benim oldugum yerde siz de varsiniz üstelik benden daha fazla varsiniz.'' 4 -Dava Dava, manasi derhal anlasilmayacagindan, birkaç kademede okunmasi gereken bir kitap. Bununla beraber, birinin digerini saf disi etmedigi iki yorumu vardir: psikolojik ve teolojik. Psikolojik yorum, baslangiç noktasini, Kafka'nin hayatindan ve mütehakkim babasi karsisindaki aczinden alir. Kafka, hayati boyunca tenkit edildi ve her zaman kusurlu bulundu. Joseph K.'nin içinde bulundugu çaresizlik, bu hisleri anlatiyor: Her seye kadir adalet pesine düsmüstür. Bu dünya kendisine eziyet çektirdiginden, K., kadinlarla düsüp kalkarak avunmak ister. Fakat onlarla kurdugu iliskilerde de genellikle becerisizdir. Yapabildigi kadari ile kendisini, dünyanin is ve bankacilik ortamina verir. Ama yargilama gelistikçe bu savunma hatlari da parçalanir. Sonunda, mahkeme onu yikar. 5 - Sato Gecenin bir vakti köye vardi, K. Köy karlara gömülmüstü. Satonun bulundugu tepeden iz eser yoktu ortada; sis ve zifiri karanlik tepeyi kusatiyor, büyük satoyu ele veren en sönük bir isik seçilmiyordu. K., ana yolu köye baglayan ahsap köprüde uzun süre dikildi, gözlerini kaldirip aldatici bosluga bakti. Sonra geceyi geçirecek bir yer aramak üzere yürüdü. Oteldekiler henüz uyanikti. Geç vakit bir müsterinin çikagelisiyle hayli sasiran otelci; K.'ya verecekleri bir odalari bulunmadigini, ancak onun isterse salonda bir silte ü Daha az göster