Her diktatör adayı kendi suçlarını, dalaverelerini, düzenbazlıklarını, kalpazanlıklarını, entrikalarını muhaliflerinin üzerlerine yüklerken, onların muhalif olduklarını ya da onları siyasal ikbali karşısında kendine tehlike gördüğünü açıklamaz. Muhalifleri kendi deyimi ile içeri tıkarken yine onların muhalif olma nedenlerini ileri sürerek yapmaz, "onları gazetecilik, yazarlık yaptıkları için içeri attık" demez. Mutlaka bir suç üretmeleri, böylece halkı kandırmaları gerekmektedir. Onlar da öyle yaptılar… Siyasal dincilerin, Atatürk ve Atatürkçülerden nefretleri yanında işledikleri cinayetleri ve ihanetlerini de onların üzerine yüklemeleri; bunların Atatürk'ün mirasına duydukları kin değil miydi? Uğur Mumcu başta olmak üzere, Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Dr. Necip Hablemitoğlu, İhsan Güven, Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Kâşif Kozinoğlu, Kuddusi Okkır, Behçet Oktay, Muhsin Yazıcıoğlu ve diğer insanların katillerini, Atatürkçü insanlara atılan örgüt iftiralarının kaynağını, devletin içine çöreklenmiş başta F tipi olmak üzere diğer tarikatçıların ve liboşlar ile dönek solcuların açıkladıkları zeminlerde değil, kendi pisliğini örten kedi örneğinde olduğu gibi örttükleri yerde aramanın daha doğru bir yöntem olacağına inanıyorum… Daha az göster