EŞSİZ OLANA YAKINLIK
Ahmet Soysal, felsefi bir bakış altında, şiri kavrama boyun eğdirmeden özgün bir şir eleştirisi geliştirdi. Bu şekilde gerek dünya şirinin gerekse Türkçe şirin en zor örneklerini çözümledi. Soysal, Eşsiz Olana Yakınlık’ta Antonin Artaud, Ece Ayhan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Baudelaire, Rimbaud, Malarmé, Yves Bonefoy, Necip Fazıl’ın eserlerini incelediği kitabına, kendi düşüncesinin gelişiminin kaynağı olan yakınlıklarına dair yazılarını da aldı.
Denemelerdeki bakış açısı, felsefenin bakış açısıdır. Şiri, “yaşamın sözcüklere dönüştüğü an” olarak tanımlayan, felsefenin bakış açısıyla şire yaklaşan bu kitap, öznenin çığlığını öne çıkarıyor, ya da çığlık olarak özneyi: Şir, öznenin kendi olanaklılığını sınadığı bir eşiktir. Bu uç deneyde her şair, her durumda tarihsel ve toplumsal bileşeleri de olan varoluş koşularına göre kendine özgü şidet niteliklerine erişir. Eşsiz Olan, o şairdir ve o şairin şiridir. Yakınlık, eleştirel sözün, o sözü yüklenmiş öznenin, Eşsiz Olan’a yakınlığıdır. Bu anlamda şirsel metinden yola çıkan eleştirel sözün kendisi de, her çeşit kurumsal ya da akademik sınırlamadan uzak bir yaşam deneyimidir.
Eşsiz Olana Yakınlık, şir eleştirisinin en önemli yapıtlarından biri.