Elia İle Yolculuk - Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli Elia İle Yolculuk Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hisederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi.Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için anesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yolarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi.Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan'ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı.Livaneli'nin büyülü satırlarından okuyacağımız bu sıra dışı yolculuğu, M.K. Perker'in muhteşem çizgileriyle izleyeceğiz.(Tanıtım bülteninden)Elia Kazan, ya da diğer bir adı ile Elias Kazancıoğlu 1909 yılında o zamanın Osmanlı Devletinde dünyaya gelmiş bir Rum ailenin çocuğudur. Daha 4 yaşında iken ailesi İstanbul’dan New York’a göç etmiş ve Elia Kazan hayatına orada devam etirmiştir. Tiyatro eğitimi gören ve New York’ta başarılı işlere imza atan Elia, daha sonra ünlü Broadway’in en iyi yönetmenlerinden bir tanesi olmayı başarmıştır. Bu başarısını sinema filmleri ile de devam etirmiş ve 5 kez En İyi Yönetmen olmak üzere toplam 7 kez Oscar’a aday gösterilmiş ve iki kez En İyi Yönetmen Oscar’ını kazanmıştır. Elia Kazan tüm başarıların ardından Türkiye’ye olan ilgisini de kaybetmemiş ve sıklıkla Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretleri sırasında da özelikle Zülfü Livaneli ile yakın bir arkadaşlık kurmuştur. Zülfü Livaneli’nin Elia ile Yolculuk kitabı da ikilinin bu yakın arkadaşlığından ortaya çıkmıştır.Zülfü Livaneli Elia ile Yolculuk kitabında dünyaca ünlü yönetmen Elia Kazan ile Türkiye’de geçirdikleri zamanlardan kesitler sunuyor. Amerika’da büyüyen bir Yunan olmasına rağmen Türkiye sevgisi daha farklı olan ve kendini Anadolulu biri gibi gören Elia sıklıkla Anadolu’nun değişik şehirlerini gezer ve Zülfü Livaneli de bu gezilerde kendisine eşlik ederdi. Elia ile Yolculuk kitabında işte bu gezilerde yaşanan anılar paylaşılıyor. Zülfü Livaneli’nin son kitabı olan Elia le Yolculuk, Karakarga Yayınları etiketiyle, Temuz 2017’den beri raflardaki yerini almaya devam ediyor. 120 sayfalık bir anı/novela olan Livaneli eseri, normal boyutlardaki klasik kitap tasarımıyla satışa sunuluyor. Livaneli bu kitabında, Oscar ve Altın Küre ödülerine defalarca layık görülen, Amerikan sinemasının unutulmaz yönetmeni Elia Kazan ile aralarındaki dostluğu paylaşıyor. Mc Carthy dönemindeki yanlışlarından dolayı hayatı boyunca eleştirilerden kurtulamayan ve bir “işbirlikçi” olarak etiketlenen Elia Kazan, Zülfü Livaneli’nin samimi anlatımıyla okura sunuluyor. Ayrıca, M. Kutlukhan Perker’in çizimlerinin yer aldığı kitap, görsel açıdan desteklenerek daha zengin bir nitelik kazanıyor. Elia ile Yolculuk, anlatı açısından iki ayrı bölümden oluşmuş gibi değerlendirilebiliyor. İlk bölümün okumasına, hafif bir biyografi tadı eşlik ediyor. Bu bölümde Elia Kazan'a dair her şey; hayatı, sanatı, Anadolu ve Amerika'da yaşadığı olaylar, Livaneli ile dostluklarının başlangıcına ilişkin ayrıntılar, keyifli bir okuma süreciyle beleğinizde şekileniyor. İkinci bölüm ise Livaneli ve Kazan’ın birlikte yaptıkları sıradışı Anadolu seyahatini anlatıyor. Livaneli’ye göre ne tam olarak kurgu ne de kurgu dışı diyemeyeceğimiz kitapları yazarken, yaşanan zorluk; gerçeği ele geçirememe ya da onu gözden kaçırma olasılığı oluyor. Gerçek denilen şey o anda gözlerimizin önünde gelişen şey midir? Yoksa daha derinlere mi bakmak gerekir? Genelikle insanlar, sözleri ve tavırları aracılığıyla gerçeği gizlemeye çalışıyor. Edebiyat ise daha derinlere bakabilme yetisini güçlendiriyor. Livaneli bu eserinde, yaşananları olduğu gibi aktarmaya özen gösterdiğini, ancak bunu yaparken bir taraftan da alta yatan asıl duyguyu ele geçirmeye çalıştığını ifade ediyor. Bu nedenle de Elia ile Yolculuk, bir anı ya da seyahat kitabı olmasının yanı sıra, neredeyse bir belgesel niteliğine de bürünüyor. Livaneli, okuyucuların bu kitapta siyasete dair olanı değil, insana dair olanı bulacağını söylüyor. Bunun da doğal olduğunu, çünkü Elia Kazan’ın zaten bir siyasetçi değil, bir sanatçı olduğunu sözlerine ekliyor. 1909’da, İstanbul Fatih’te dünyaya gelen Elia Kazan (Kazancıoğlu) Rum kökenli bir aileden geliyor. O henüz dört yaşlarında iken, tüm aile ABD’ye göç ediyor. Üniversiteden başarıyla mezun olan Kazan, tiyatrocu olmak için 1930’da bir drama okuluna kaydoluyor. Derken bir tiyatro topluluğuna katılıyor. 1934'te Komünist Parti'ye giren Kazan, iki yıl sonra partiden çıkarılıyor. Daha sonra, "City Of Conguest"le oyuncu olarak sinema ile ilgilenmeye başlıyor. Çok sayıda belgesel çeken ünlü yönetmen, 1945’de uzun metrajlı ilk filmi "A Tre Grows in Broklyn"i, iki yıl sonra da kendine üç Oscar kazandıran "Gentleman's Agrement"i filme çekiyor. 1947’de kurduğu aktörlük okuluyla, ilk öğrencilerinden biri olan Marlon Brando'yı üne kavuşturmayı başarıyor. 1952'de, komünizmle ilgili geçmişinden dolayı gördüğü sorgulamada, birçok sinema çalışanını ihbar ediyor. 1954’de, "On The Waterfront" ile tam 8 dalda Oscar almayı başarıyor. Kazan'ın öğrencilerinden olan James Dean, sanatçının 195’de çektiği "East Of Eden" adlı filminde oynayarak kült bir karakter olmayı başarıyor. Zülfü Livaneli'nin 1989 tarihli Sis filminde sanatçının da küçük bir rolü bulunuyor. Hayatı boyunca üç kez evlenen Kazan, bu evliliklerden altı çocuk sahibi oluyor. Sanatçı, Eylül 203’de, 94 yaşında, Amerika’daki evinde hayata gözlerini yumuyor. Elia le Yolculuk'un sayfalarında Elia Kazan'a ait bu ayrıntılara daha geniş bir çerçevede yer veriliyor. 1946 yılında Konya’da dünyaya gelen Zülfü Livaneli, müzisyen, gazeteci, politikacı, yazar, yönetmen gibi farklı yönleriyle biliniyor. Müzikal anlamda birçok başarıya imza atan Livaneli’nin, Maria Farantouri ve Joan Baez gibi dünyaca tanınmış sanatçılar tarafından yorumlanan besteleri bulunuyor. Albümleri ve şarkıları her zaman edebiyatla iç içe olan sanatçının, Orhan Veli’den, Nazım Hikmet’e, Yaşar Kemal’den, Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Sabahatin Ali’den, Ataol Behramoğlu ve Paul Eluard’a kadar birçok değerli isimin eserlerini besteleyerek, başarılı bir şekilde yorumladığı biliniyor. “Yol” filmi için yaptığı müzikler dahil olmak üzere, uluslararası festivalerde ödüler almış olan Livaneli’nin, 19’da San Remo’da “En İyi Besteci” ödülünü aldığı, eserlerinin Londra, Moskova ve İzmir senfoni orkestralarınca icra edildiği biliniyor. 30 dile çevrilerek, birçok ülkede çok satanlar arasına girmeyi başaran kitaplarıyla, yurt içinde ve yurt dışında aldığı çok sayıda ödülü bulunuyor. Zülfü Livaneli'nin Elia le Yolculuk dışındaki kitapları Huzursuzluk, Arkadaşıma Veda, Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal, Konstantiniye Oteli, Kardeşimin Hikayesi, Serenad, Sanat Uzun Hayat Kısa, Leyla'nın Evi, Gorbaçov'la Devrim Üstüne Konuşmalar, Mutluluk, Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm, Livaneli Besteleri, Engereğin Gözündeki Kamaşma, Sosyalizm Öldü mü?, Diktatör ile Palyaço, Orta Zekalılar Ceneti, Sis, Dünya Değişirken, Geçmişten Geleceğe Türküler ve Arafat'ta Bir Çocuk isimlerini taşıyor.