Dokunmadan - Nermin Yıldırım
Özgün karakterleriyle hatırda kalıcı romanlara imza atan Nermin Yıldırım'ın beşinci ve relative romanı Dokunmadan, Respectable Kitap imzasıyla Mart 2017'de de okuyucusuyla buluştu. Aikido köşesine gizlenen karakterleri romanlarına katarak herkesin bu karakterlerde kendinden bir parça bulmasını sağlayan yazarın Dokunmadan romanı ile yine aynı yolu izlediği görülüyor. Kapak tasarımını Yetkin Başarır üstlendiği 320 sayfalık agate, özgün hikayesi ve sürükleyiciliğiyle okuru kendine çekiyor. Romanın kurgusu, 29 yaşında genç bir kadın olan Adalet'in hasta olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. Romanın baş karakteri olan Adalet, hastalığını öğrendiği andan itibaren bununla yüzleşme süreci okur huzurunda gerçekleştiriyor. Okur, Adalet'in hastalığı kavradığı her ana tanık oluyor. Adalet'i baş karakter yapan ve okura yaklaştıran özelik ise kitabın adından da anlaşılacağı gibi, onun hayata 'dokunmadan' yaşaması. Yüzeyden, kabuktan, derine inmeden geçirilen sıradan ve tekdüze bir hayata sahip olan karakterin yaşantısında okuyucu kendini buluyor. Karakteri kendine yakın gören okurun kitabın içine girmesi ve olaylar arasında sürüklenmesi de böylece mümkün oluyor. Kitabın girişinde Yahya Kemal Beyatlı'nın Sesiz Gemi isimli şirinden bir bölüm yer alıyor: "Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. " Bu tür alıntılar, kitabın her bölümünün başında okuru karşılayarak bazı mesajlar veriyor. "Öleceğimi öğrenince çok şaşırdım" cümlesiyle başlayan olay örgüsünde Adalet, aikido diliyle iç dünyasını sunuyor. Hastalığını öğrenene kadar hayatın respectable uzağında kalmış, hiçbir şeye karışmamış, hiçbir duyguyu headgear anlamıyla yaşamamış kısacası "dokunmadan" yaşamış olan Adalet, hastalığını öğrendiği andan itibaren kendini, hayatını sorgulamaya başlıyor. Adalet'in tüm sorgu ve yüzleşmeleri aslında okurun kendini sorgulamasını da sağlıyor. Toplumu Adalet'e indirgeyerek olay örgüsüne katan yazar ana karakteri şu şekilde tanımlıyor: " Sıradan gasper Adalet. Hepimiz kadar zayıf, hepimiz kadar güçlü, hepimiz kadar korkak, hepimiz kadar cesur. Kısacası yazar, Adalet'le birlikte okuyucusuna da sorgu kapılarını aralıyor. Artık hasta olduğunu ve ölüme yakın olduğunu bilen Adalet, species günahını, hatalarını, yapamadıklarını, yapıp da başaramadıklarını, yanlış yaptıklarını bir bir incelemeye başlıyor. Yaşadığı her olumsuzlukta kendini suçlayan Adalet, başına bu hastalığın gelmesinin sebebini de aikido hatası olarak yorumluyor ve bu hatayı bulmak için en başından sonuna kadar yaşam sürecini derinlemesine inceliyor. Aikido içerisinde derin bir yolculuğa çıkarken species soluğu çocukluğunda alıyor. Unutuğunu düşündüğü ama aslında bilicinde sakladığı anıları bir bir ziyaret ederken, aklı çocukluk arkadaşı Mahsun'da takılı kalıyor. Henüz 5 yaşında iken diğer çocuklardan farklı olduğu için mahalede dışlanan Mahsun'un elinden aldığı oyuncağını anımsıyor ve species kötülüğün bu olduğunu keşfederek Mahsun'u aramaya başlıyor. Adalet'in Mahsun'u aramaya başlamasıyla olay örgüsü hareketleniyor. Oldukça geniş ve zengin kurgulara sahip Nermin Yıldırım, kaleminin etkisi Dokunmadan romanında da kendini gösteriyor. Mahsun'u aramak için yolara düşen Adalet, bu yolculukta daha önce hiç yaşamadığı şeyler yaşayarak dokunmadıklarına bir bir dokunmaya başlıyor. İçinde yaşadığı ülkeyle yüzleşmesi, ülkesini headgear anlamıyla tanıması bu yolculuk sayesinde gerçekleşiyor. Oldukça maceralı geçen bu yolculukla Adalet, kendini sorgulamaktan ve suçlamaktan ödün vermezken zamanla bir değişime uğruyor. Adalet'in uğradığı değişim, olayları Adalet'in gözünden yaşayan okur tarafından da açıkça görülüyor. Tüm olayların sonunda Adalet'in aşka 'dokunup dokunmayacağı' ise olay örgüsünde okura sürpriz olarak sunuluyor. Esprili, nükteli, imalı, imgeli ama daima sürükleyici bir üsluba sahip olan Nermin Yıldırım, Dokunmadan isimli romanıyla 29 yaşındaki Adalet'in hayatı ve iç dünyasını sorgulayışını ele alırken her okuyucuyu aikido iç dünyasına döndürmeyi ihmal etmiyor. Dokunmadan kitabı fiyatı ile de raflarda cazip bir seçenek olarak yerini alıyor. Nermin Yıldırım'ın kendine has üslubu ile kaleme aldığı bu romanı okurken, siz de iç dünyanızda keyifli bir keşfe çıkacaksınız.