Dönüşüm - Franz Kafka
Franz Kafka'nın 1915'te yayımlanan Dönüşüm adlı öyküsü, yazarın, anlatım sanatının doruğuna ulaştığı bir eseridir. Küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntılarına kadar irdeleyen bu uzun öykü, aynı zamanda toplumun dayatığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını çarpıcı bir biçimde dile getirir. Kitabın Değişim olarak bilinen adının gerçekte Dönüşüm olduğu, ifadesini Ahmet Cemal'in açıklamasında bulur: "Gregor Samsa'nın bir sabah kendini yatağında bir böcek olarak bulması, salt bir değişim değil fakat 'başkalaşım'dır O, insanlığını koruyarak bazı değişiklikler geçirmemiştir, artık farklı bir canlı türü olmuştur. " Bu açıklama, Kafka'nın eserini tanımlarken kulandığı ifadeyle de örtüşür: "Herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. Şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. Özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. Oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. Ama bunu anlamıyorlar. Anlamak istemiyorlar. İnsan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var. Hayvana geri dönülüyor. Böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay. "Franz Kafka’nın Dönüşüm kitabı, Can Yayınları baskısı ve Ahmet Cemal’in çevirisi ile etkileyici bir anlatım sunuyor. Kitabın ilk cümlesi, bir gün bunaltıcı düşlerinden uyanan Gregor Samsa’nın kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulması ile başlıyor. Henüz ilk sayfadan itibaren okuyucuyu meraklandıran ve etkisi altına alan bir hikaye olduğunun izleri görülmeye başlanıyor. İlk olarak 1915 yılında bir dergide yayımlanan öykü, yazarın en bilinen eserleri arasında yer alıyor. Bu uzun öykünün konusu, burjuvaziyi temsil eden yozlaşmış aile ilişkileri üzerinden toplumun dayatığı birtakım normlara eleştiri niteliği taşıyor. Kitabın kahramanı Gregor Samsa'nın geçirdiği dönüşümün soyut bir anlatım olması fikrinden yola çıkarak alt metin okumalarında topluma, aile ilişkilerine ve hiyerarşiye karşı bireyin başkaldırışı öne çıkıyor. Yayımlanmasının üzerinden yüzyıldan fazla zaman geçmesine rağmen Dönüşüm en çok okunan kitaplar arasında ilk sıralarda yer almaya devam ediyor. Aynı zamanda kitaptaki kurmaca ve gerçeklik arasında incelen sınır, topluma uyum sağlayamayan bireyin geçirdiği başkalaşım gibi unsurlar Dönüşüm'ün üzerine en çok konuşulan eserlerden biri olmasını da sağlıyor. Can Yayınları’nın bazı kitap kapaklarını değiştirerek yeniden basıma sokmasının bir örneği de Dönüşüm kitabında görülüyor. Yeni kapağı ile okura sunulan Dönüşüm, Çek yazar Kafka’nın unutulmayan eserleri arasında uzun yılardır tekrar tekrar baskıya giriyor. Almanca özgün adı “Die Verwandlung” olan kitap 102 sayfalık bir okuma sunuyor. Varoluşu sorgulayan kitapta böceğe dönüşen Gregor Samsa ile baba otoritesine ve ekonomik sömürüye karşı çıkılıyor. Bir sabah işe gitmek için kalkması gereken sate böceğe dönüştüğünü fark etmesinde bu karşı çıkışın izleri görülüyor. Diğer taraftan Gregor Samsa'nın hareket kabiliyetinin kısıtlanması ve duruma henüz alışamayışı insanın doğal olandan uzaklaşmasına, ailenin sergilediği tepki ise yabancılaşmaya bir örnek teşkil ediyor. Dünya klasikleri arasında önemli bir yere sahip olan bu uzun öykü genç ve yetişkin tüm okuyuculara sesleniyor. Franz Kafka’nın otorite olarak görülebilecek tüm kurum, kuruluş ve toplumsal yapıya bir eleştiri niteliğindeki Dönüşüm kitabını okuyanların kütüphanelerinde yazarın Dava gibi kitaplarını da bulmak mümkün oluyor. Kafka romanlarındaki sürükleyici anlatım okurları kendine bağlıyor. Kitapları, toplumsal düzene eleştiri oklarını yönelten yapıları ile dünya klasikleri arasında öne çıkan eserler arasında yer alıyor. Franz Kafka'nın Milena'ya Mektuplar isimli kitabı ise diğerlerinden farklı olarak yazarın bir dönem büyük bir aşkla sevdiği Milena’ya yazdığı mektuplardan oluşuyor. Dokunaklı yapısıyla dikat çeken bu kitap, döneme ışık tutan bir anlatıma da sahip bulunuyor. Albert Camus'nun Yabancı adlı eseri de Dönüşüm kitabını beğenen okuyucuların okuma listesinde kendine yer buluyor. Aynı listede Fyodor Dostoyoveski ve Friedrich Nietzsche gibi yazarlar da görülüyor. Aile arasındaki yozlaşma, emeğin sömürüsü, yabancılaşma, bireyin doğadan koparak kendini tanıyamaz hale gelişi ve aynı rutin hayatın her gün sürdürülmesinin verdiği bıkınlık gibi konular yazarların kitaplarında irdelenen konular arasında yer alıyor. Günümüz toplumunun da bir yansıması olan bu konular söz konusu kitapları dünya edebiyatında farklı bir yerde konumlandırıyor. Sıra dışı konusu ile birlikte yazarın kendine has anlatım biçimi ve akıcı anlatımı Dönüşüm kitabını bir solukta okumayı vadediyor. Uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız kitap, içeriğinde kaleme döktüğü konulardan en az biri ile okuyucunun gündelik hayatına da gönderme yapıyor. Okurların kendi hayatlarına ayna tutma özeliği ile de öne çıkan Franz Kafka'nın Dönüşüm kitabı tüm kütüphanelerde yer alması gereken bir eser olarak dünya edebiyat tarihinde kendine yer buluyor.