Ben Dünyanın En Akılı İnsanıyım - Erdal Demirkıran
Buraya özgeçmişimi yazmak isterdim ama benim özgeçmişim yok. CV’m de yok! Ben dünle değil, daha çok bugün ve yarınla ilgilenirim. Çünkü düne bakarsam yaşadığım negatif olayları referans alabilir ve hareket alanımı daraltabilirim. Örneğin mezun olduğum okul en iyisi değilse, en iyi okuldan mezun olan birini benden daha iyi görme gafletine düşebilirim. Oysa ben henüz hiçbir negatifliğe bulaşmayan bugün ve yarınla ilgilenirim. Bu beni daima en öne götürür. Çünkü geleceğimi şekilendiren dünün geyiği değil, yarının hayaleridir.
Ben bugün en iyisi olduğuma eminim. Yarın da benden daha iyisi olmayacak. Göreceksin!
ÖZGELECEK
Yıl 2030
İnsanlar artık 5 sat uyuyor. İnsanlar artık sinirlenmiyor. Artık 21. Yüzyılın başlarında tüm dilerde karşılığı bulunan “başarısızlık” kelimesi sözlüklerde yok. Özgüven artık özel bir vasıf değil. Cinayet, intihar, kavga, savaş yok… ve artık insanlar birbirlerini seviyor…
Yıl 2020
Neredeyse tüm dünyayı saran ve sarsan “Kashna Felsefesi” büyük bir hızla yayılıyor…
Yıl 2010
Dünyanın En Akılı İnsanı, dünya liderlerine yönelik eğitim programını başlatı…
Yıl 205
Türkiye’deki faliyetleri devam eden Erdal Demirkıran, dünyaya açılmaya hazırlanıyor…
Yıl 203
Dünyanın En Akılı İnsanı Özel Okul, Kolej, Dershane, Şirket, Belediye, Siyasi Partiler… gibi kurum ve kuruluşlarda “dahi” yetiştiriyor…
Bugün
Erdal Demirkıran hayatı ve kendini alabildiğine seviyor. Dünyayı değiştirmeye çalışıyor…
Bu Kitapta Ne Var ?
Bu kitapta öncelikle insan aklının sınırsızlığı anlatılmaktadır. Bir dahi gibi yaşayabilmek için beynin iki lobunun da aktif olarak kulanılmasıyla ilgili egzersizler sunulmaktadır. kuyucu bu egzersizleri uygulayarak aklını daha iyi kulanmayı öğrenmek suretiyle kendini aşabilmekte ve farklı düşünerek adeta bir dahiye dönüşmektedir.
Yazar bu kitapta okuyucusuna az uyumayı da öğretmektedir. 8 sat yerine 4 – 5 sat uyuyup, 8 sat uyumuş gibi zinde uyanmanın yolarını anlatmaktadır. İnsan ömrünün ortalama 60 yıl olduğunu varsayarsak, günde 8 sat uyumak 20 yıl gibi bir zamanın uykuda geçmesi anlamına gelmektedir. Yazar bu süreyi 4 sate indirmek suretiyle, uykuda geçirdiğimiz sürenin 10 yılını kazanmaktan bahsediyor.
İnsanlar ayakabı alırken bile satlerce düşünmektedirler. Bu kitap insanlara etkili, doğru ve hızlı karar vermeyi öğreterek ekstra zaman kazandırmaktadır.
Bu kitap ”Yetenek” kavramını redederek tüm imkânsızlara meydan okumaktadır.
Özgüven ve motivasyon kavramını çok başka bir üslupla anlatan kitap, okuyucusuna “Ben Dünyanın En Akılı İnsanıyım” dedirten tek kitaptır.
Bu kitap okuyucusuna programlı yaşamayı öğretmektedir.
Çaresizliği bir veba değil, adeta bir mucize olarak anlatan kitap, çaresiz zamanlarımızda eli kolu bağlı oturmak yerine harekete geçmeyi örgütlemekte ve yeni açılımlarla çaresizliği bir doping aracı olarak kulanmayı öğretmektedir.
Özgeçmiş yerine yepyeni bir kavram olan Özgelecekten bahseden kitap, böylece bir ilke daha imza atmış olmaktadır. Şöyle ki, kitabın çıkış tarihi olan 202 Mayıs ayından önce hiçbir yerde Özgelecek kavramından bahsedilmemiştir. Yani bu kavram yazarın üretiği yepyeni bir kavramdır.
Sinirlenmenin, dedikodu yapmanın ve gereksiz ayrıntılarla uğraşmanın beyin kemiren birer böcek olduğunu vurgulayan yazar, bunlarla nasıl mücadele edileceğinin de ipuçlarını vermektedir.
Hedef belirlemenin metotlarını da anlatan yazar, insanlara başarılı olmak için yepyeni teknikler sunmaktadır.