Bağırmayan Ane Baba Olmak - Carmine Galo Çocuk gelişiminde doğru davranışın önemini fark eden ebeveynlerin, bu alanda aileleri yönlendirici kitaplara olan ilgileri de günden güne artıyor. Birçok araştırmacı, psikolog ve doktorun üzerine çalıştığı bir konu olan çocuk gelişiminde ailenin etkisi, yapılan çalışmalarla aileleri bilinçlendiriyor. Çocuklarının davranış biçimleri ve kişilik gelişimi en çok erken yaşlarda ve ergenlik yaşlarında şekileniyor. Bu çağlarda çocuklara aile tarafından gösterilen davranış, çocuğun ilerki yaşamını doğrudan etkiliyor.   Hal Edward Runkel'in Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabı ailelerin çocuklara bağırmaması gerektiği ve sakin kalarak çocukları büyütmeleri konusunda bilgiler içeriyor. Yazar Hal Edward Runkel, yazdığı Bağırmayan Ane Baba Olmak isimli kitabı ile bağırmanın çocuk üzerindeki etkilerini irdeliyor. Günlük hayata da karşılaşıldığı gibi ağlayan veya yaramazlık yapan çocuğa bağıran aileler bulunuyor. Bununla karşılaşan çocuklar daha yüksek sesle bağırarak tepki veriyor. Bunun birçok sebebi bulunuyor. Ailenin normalde kendi arasında yüksek sesle konuşması bile sebepler arasında yer alabiliyor. Kendi arasında yüksek sesli konuşan bir ailenin çocuğu, yüksek sese alışıyor ve bağırarak konuşmaya başlıyor. Bir diğer sıkça yaşanan olay ise ailelerin çocukları bağırarak uyarmaya çalışmaları olarak görülüyor. Bağırarak sindirilen çocuk, beli bir süre sonra aynı yöntemi kulanarak ailesine üstün çıkmaya çalışabiliyor. Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabına göre ağlayan çocuğa oyalamak veya susturmak adına bir şeyler vermek ya da istediğini vermek doğru bir yöntem olarak görülmüyor. Ağlayarak istediğini alacağını fark eden çocuk, her istediğine ulaşmak için ağlamaya başlıyor. Hal Edward Runkel, düzenlediği seminerler ve yazdığı kitaplarla bilgilerini paylaşıyor ve sakinleşmenin önemi üzerinde duruyor. Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabı ile de bunu ailelere aktarmaya çalışıyor. Bağırmanın sadece ses yükseltmek olmadığını, aynı zamanda gerilimli bir ortam oluşturduğunu söylüyor. Bu gerilimli ortamın hem ebeveynler hem de çocuk için ne denli zararlı olduğuna dikat çeken yazar, odaklanma ile kişinin kendisini sakinleştirmesi gerektiğinden bahsediyor. Yazar, kitabında bu sayede daha sakin ve derli toplu ilişkilerin sağlanacağına değiniyor. Aynı zamanda kişiler arasında saygının artacağına da inanıyor. Kitabın vermeye çalıştığı bir başka nokta ise çocuğa didaktik bir eğitimle disiplinli olmayı öğretmek yerine ebeveynlerin önce kendilerine odaklanmaları gerektiğinin önemini vurgulaması olarak görülüyor. Çocukların yaramazlıklarının nedenini merak eden ve bununla nasıl başa çıkması gerektiğini öğrenmek isteyen aileler için Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabı birçok yanıt barındırıyor.  Yazar Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabını birkaç bölümde okuyucuya sunuyor. İlk bölümde çocuklara karşı sorumlu olmanın önemini açıklıyor ve çocukların davranışlarından ailelerinin sorumlu olmadığına ancak çocuklarına karşı sorumlu olduklarına değiniyor. İkinci bölümde ise duyguların kişi ve çocuk üzerinde ne denli büyük bir etki yaratığından bahsediyor. Sakin kalmanın ebeveynler ve çocuğun gelişimi için eşsiz bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Üçüncü bölümde ise okuyucuya seslenerek, ebeveynlerin de çocukları ile birlikte büyümesi gerektiğini söylüyor. Çocukları ile birlikte öğrenip, onlarla deneyimleyerek adımlar atan ebeveynlerin çocuklarına verdiği eğitimin daha kalıcı ve yapıcı olduğundan söz ediyor.   Hal Edward Runkel'in Aganta Kitap'tan çıkan Bağırmayan Ane Baba Olmak kitabı, okuyucuyu yalın ve akıcı dili ile kendisine bağlayıp bir çırpıda okuyup bitirme imkanı sağlıyor. 184 sayfalık kitap orijinal dili olan İngilizceden Ebrar Güldemler'in çevirisi ile okuyucuyla buluşuyor.  Yazar, ebeveynler için oldukça öğretici bilgileri, zevkle okunacak şekilde okuyucuya sunuyor. Bağırmayan ane baba olmanın gerçekten mümkün olup olamayacağını sorgulayan ebeveynlerin mutlaka denemesi gereken bir kitap olarak görülüyor.