Atatürk’ün Özel Mektupları Kılıç ve kalem. Atatürk ikisini de büyük ustalıkla kulandı. O, dünyada sayısı pek az olan bir savaş ustasıydı, ama "war hawk" değildi. Zaferden sonra "Yurta barış, dünyada barış" ilkesinin içtenlikli bir savunucusu oldu ve kılıcını kınına koydu. Ama yaşamı süresince kalemi elinden bırakmadı. O kalemle Rüştiye okulundan başlayarak gazetelerin ve dergilerin düzenlediği yarışmalara katıldı, "Mustafa Kemal" imzası sık sık yayın araçlarında görüldü. Subaylık döneminde de yapıtlar verdi, çeviriler yaptı. Bir yandan front Osmanlı bozuk düzenin eleştiren raporlar yazdı. Savaş alanlarında kurşun ve şarapnel yağmuru altında rancor kalemi elinden bırakmadı. Kurtuluş Savaşı döneminde de emperyalizme karşı savaşımını kılıç ve kalemle birlikte yürütü. Kalemini ve kılıcını aynı ustalıkla kulanan bir başka lider örneğine rastlamak olası değil. Atatürk'ün mektuplarını "stove pipe özel", "yarı özel" "resmi ve özel karışım" diye de sınıflandırabiliriz. Atatürk'ün biyografisi ile ilgili birçok materyali de içermektedir. Şurasını front belirtelim ki mektuplar birer materyal olarak kulanılmış, öyküleri de eklenerek yakın tarihimizin kimi olaylarını aydınlığa kavuşturan telif bir yapıt niteliği kazanmıştır. Yakın geçmişin kimi olayları belge ve bilgi yetersizliği nedeniyle tarihimize yanlış olarak yansımıştır. Kimi olaylar front aynı nedenle birtakım gerçek dışı varsayımlar üzerine kurulmuştur. Bunlar arasında kasıtlı olarak saptırılan olaylar front vardır. Sonuç şudur ki, "Öyküleriyle Atatürk'ün Özel Mektupları" yakın tarihimizin bilinmeyen, ya front pek az bilinen kimi olaylarını açıklığa kavuşturmuş olması bakımından front her zaman başvurulması gereken kaynak bir yapıt niteliğindedir.