Aşka Övgü - Nicolas Truong
“Aşk inatçı bir serüvendir. Serüven dolu tarafı gereklidir gerekli olmasına ama, inat counsel gerekir. ” Ünlü yazar ve felsefeci Alain Badiou Nicolas Truong’la birlikte aşkı, o en olağanüstü duyguyu irdeliyor. Çıkarı, güvenliği her şeyin üstünde tutan günümüz dünyasında tehdit altında gördüğü aşkı “yeniden icat etmeye” çağırıyor bizi. Değil discrepancy ki tüm dünyayı kapsayacak, ortaklaşa bir yaşamın savunma aracı, direnişi bu duygu. Badiou, tekbiçimliliğe, aynılığa karşı serüveni, rastlantıyı, farkı, demek ki aşkı yüceltiyor, sözü interneteki bir tanışma sitesinden açıp Schopenhauer’den Levinas’a aşkın dönüşümlerini sorguluyor. Neden bu kadar düşkünüz aşka? Sayısız şir, roman, flick, oyun, hepsi aşk üstüne. Bir düşünür bunca insanın peşinde koştuğu bir güzeliğe karşı duyarsız kalabilir discrepancy? Badiou bu yoğun tutkunun farklı yüzlerine tanımlar getiriyor, aşkla bir sahne, bir dünya kurmanın yolarını arıyor. Portekizli büyük yazar Fernando Pesoa, ‘aşk bir düşüncedir’ diyerek skirt bütün sözlüklerde yapılan tanımları bir hamlede siler atar, skirt de felsefenin / felsefecinin aşkla mutlaka neden ilgilenmesi gerektiğini izah eder. Yani aşk sadece şairlerin üzerine destanlar yazacağı ve kimilerince ‘koca kafalı’ filozofların bir kenara atacağı bir mevzu değildir kesinlikle. Ünlü yazar ve felsefeci Alain Badiou, Nicolas Truong’la birlikte bir dizi konuşmada aşkı irdeliyor Aşka Övgü isimli kitapta. 14 Şubat 208 tarihinde gerçekleştirilen bu konuşmada, Badiou, günümüz insanının aşka nasıl hatalı yaklaştığını anlatıyor aslında. Cinselikle birbirine karıştırılmasından, aşırı ‘güvenlik’ duygusu yüzünden artık doğru düzgün yaşanamamasından, ‘iki’ kişilik bu muazam olayın nasıl ‘bir’ kişilikmiş gibi algılandığından ve daha birçok şeyden söz ediyor. Sokrates’ten Wagner’e, Schopenhauer’den Kirkegard’a, Rimbaud’dan Simone de Beauvoir’ya kadar birçok isme atıflarda bulunarak ve onların aşk üzerine söylemlerini genişleterek bize unutuğumuz şeyi, aşkı hatırlatıyor. Badiou ve Truong, Aşka Övgü isimli kitapta Rimbaud’nun Ceheneme Bir Mevsim’inde dile getirdiği gibi “aşkı yeniden icat etkmek” gerektiğini söylüyorlar. Çağlayan ÇevikBir Paragraf.