Ahmet Atillâ Sentürk'ün Taslicali Yahyâ Beg'in Sehzâde Mustafa Mersiyesi yahut Kanunî Hicviyesi isimli eserinden sonra, simdi de Ahmed Pasa'nin Günes Kasidesi Üzerine Düsünceler basligini tasiyan serh çalismasi okurlarimizla bulusuyor. Günes Kasidesi'nin sairi Ahmed Pasa (v. 1496-97) 15. yüzyilin en yetkin divan sairidir. Müderrislikten baslayarak Fatih Sultan Mehmed’in tahta geçmesinden sonra hizla yükselerek önce kazasker, daha sonra da padisaha musahip ve hoca olmus, ardindan da devlet adami vasfiyla gösterdigi basarilardan dolayi vezirlik payesini kazanmis bir sair. Türkçe siirleri yaninda Arapça ve Farsça siirleri de olan, “sultânü’s-suarâ” unvanina sahip Ahmed Pasa’yi kaynaklar, keskin zekâsiyla, nüktedan olarak aniyorlar. Ahmed Pasa’nin 70 beyitlik Günes Kasidesi semboller, remizler evrenine sahip bir siir. Her hakiki sanat, hele hele temel malzemesi kelimeler olan siir sanati, kelimelerin anlam katmalarini genisleterek, kelimelerdeki seslerin de yardimiyla hem estetige hem duyguya hem de düsünceye hitap etmek ister. Bunlari basarabildiginde de kendine özgü bir varolusa sahip olur. Iste yaklasik 500 yil önce kaleme alinmis bu siir de böyle. Hem kendi varolusunun hükmünü duyuruyor hem de çaglari asarak sairini yasatiyor ve de bizleri besliyor. Sanat eseri ne kadar yüksek bir estetige sahip olursa olsun ona yönelen estetik bir suje olmadikça zamandan kendisini saklayacak, bizler için bilinemez olarak kalacaktir. Atillâ Sentürk, Günes Kasidesi Üzerine Düsünceler’de siire olan mesafemizi aradan kaldirip bugüne tasiyor. Günes Kasidesi Üzerine Düsünceler’in bu yeni baskisi serh ya da metin disinda temasa zevki de sunuyor. Resim, minyatür, fotograf ve çizimler esere eslik ediyor. Daha fazla göster